20 Ocak 2018, Cumartesi
saat: 19:24


Fazlasıyla geçti zaman. Hoş, mal gibi otursak da geçiyor ya, neyse. Karışık, oldukça karışık ve yoğun. Hayatın hızına yetişemezken, daha da meşgaleler üretiyorum. Rutinlerim oldukça fazlalaştı. Günün on altı saati çalışmakla geçiyor. Kalan sekizin de ben, neyse uyuyorum işte. Kışlada geçirdiğim günlerin içindeyim gibi. Amaç var ve o amaca ulaşana kadar geçecek çile de kutsalmış gibi geliyor. Keyif alıyorum ama bu durumdan. Hoş, ben bataklığın içindeyken de keyif alıyordum ya!


Değiştim. Tahmin ettiğimden çok daha fazla hem de. Zaman zaman eski beni özlerken, yenisinin hayalleri daha renkli, heyecanlı. Üçüncü işimi kurmama ramak kaldı. İkiyi kurduğumdan da haberin yok. Birinciyi biliyor muydun? Boş vakitlerimi film izlemek yerine, çalışarak değerlendirme kararı aldım. Son bir aydır da yine film izleyecek zaman buldum ve daha da çalışmam gerektiğini fark ettim. Haftada bir gün yerine, ayda dört gün aralıksız tatil yapıyorum. Yetiyor şimdilik. Sistemleri tam oturttuktan sonra bu süreyi kafama göre uzatabilirim. Bence dördüncü işi kurarım.


Geçen gün aklıma geldin. Girdim kullanıcı adımı şifremi zor hatırlayarak. Yalan söyledim. Şifremi de adımı da çok iyi hatırlıyorum. Senin yerin ayrı. Sen geçmişimin pis tarafısın. Sen arsız bir adamın kanıtısın. Sen, sen özlemeye başlarsam diye bir gün geçmişi, buna engelsin. Sen pişmanlığım değilsin ama. Bugünlerde olmamın sebebisin. Sen Ay’ın karanlık yüzüsün. Neyse, özlem bitti, yarınlara devam edeyim. Elbette uzun bir süre yine burada yokum. Bakma sen kendine iyi falan. İstesen de iyi olamazsın zaten.


istanbul
hosting