01 Şubat 2018, Çarşamba
saat: 00:36


"--İnsanlar hakkında yanılmadığım anlamına gelmiyor bu, ama çoğu kez yanılmadım. Sorun kendime engel olamamamdı.
-Dün geceki gibi
--Hayır, dün geceki gibi değil. O bir yanılgı değildi.
-Neredeyse birbirimizi öldürüyorduk.
--Öyle olması gerekiyordu. Zamanın kalmazsa, her şey hızlandırılır. Resmi tanışmayla, tokalaşmalarla, içki içerken hal hatır sormalarla yitirecek zamanımız yoktu. Şiddetli olması gerekiyordu. Uzayın kıyısında çarpışan iki gezegen gibi.
-Korkmadığını söyleme sakın.
--Ödüm patlamıştı. Ama ben bu işe körlemesine girdim elbette. Her şeye karşı hazırlıklı olmalıydım.
-Sana benim çılgının biri olduğumu söylediler, değil mi?
--Kimse o sözcüğü ağzına almadı. En fazla söyledikleri, sinir krizi idi.
-Eve geldiğinde diyapozunun sana ne söyledi?
--Bunun yanıtını biliyorsun zaten.
-Hortlak görmüş gibi oldun, değil mi? Senin ödünü kopardım.
--Daha da fazlası. Korkuyordum ama aynı zamanda heyecanlıydım, mutluluktan tir tir titriyordum. Sana baktım ve birkaç saniye kendime bakıyormuş gibi oldum. Daha önce başıma hiç böyle bir şey gelmemişti.
-Hoşlandın.
--Bayıldım. O kadar umarsızdım ki çöküp kalacağımı sanıyordum.
-Artık bana güveniyorsun.
--Sen beni yüzüstü bırakmazsın. Ben de seni bırakmam. İkimiz de biliyoruz bunu.
-Başka ne biliyoruz?
--Hiçbir şey. İşte bu yüzden bu arabada oturuyoruz şu anda. Birbirimizin aynısı olduğumuz için ve bunun dışında bir bok bile bilmediğimiz için."


saat: 00:44

"Alma'ya göre bu sıkı entelektüel eğitim, onu zamanla bir başka insana dönüştürdü. Kendisine uzaktan bakmayı öğrendi Hector, kendisini her şeyden önce başka insanların arasındaki bir adam olarak görmeyi öğrendi, sonra gelişigüzel bir araya gelmiş parçacıkların bir toplamı olarak, en sonunda da bir toz zerresi olarak gördü; başladığı noktadan uzaklaştıkça, dedi Alma, tam anlamıyla büyüklüğe yaklaştı."

istanbul
hosting