07 Şubat 2018, Çarşamba
saat: 02:17


Seni çok özlüyorum yazmış.

"Ben de seni özlüyorum. Seni, sevgilim ne zaman geleceksin diye aramayı özlüyorum.
Senin için yemek yapmayı, gidip sana komik şeyler almayı, evde yatabileceğim başka koltuk olsa da senin yanına sıkışıp yatmayı, onu izlemem diye kavga çıkarmayı, çok öptün yeter artık demeni, sen çalışırken normalde kimsenin ekranına bakmasına izin vermezken 8 saat başımı omzuna koyup yanında oturmayı, hiç su içmiyorsun diye eline içine seni kandırmak için çilek doldurduğum suyu tutuşturmayı, sabah işe beni öpmeden gitmemeni.
Sıradan hayatımızı, küçük ailemizi özlüyorum."

Her şey geride kaldı K. yazdım.

Çünkü adını söylemem cezaydı. Bilirdin. Kırgınlığımı anlardın. Sevgilim dememişsem yine ne yaptım denirdi. Böyleydi. Eskiden. Bir zamanlar.

Cüretkar laflar söylemeye devam etti. Ben E. ile öpüşmüşüm beni affedemezmiş. Aşık olduğu kadın onu kırmış.Ben yaptıklarımla kendimi onun içinde boğmuşum. Sonra çirkin narsizmi çıktı ortaya.

Yazdıklarımın kırgınlığından onu hala sevdiğimi çıkarmış. Beni hala seviyor olman mutlu etti dedi.

Oysaki ben neden arkadaşıyla öpüştüğümü, nasıl onu bu şekilde geri dönüşü olmayacak şekilde içimde bitirdiğimi anlatmaya çalışıyordum.

Beni üzdün, yalanlar söyledin, kandırdın bunların bir bedeli olmayacağını mı düşünüyordun dedim.

Sana yalan söylemedim dedi. Yaptığıma bir kere daha memnun oldum. Ben bir bedel ödemedim dedi.

Sustum. Anlamayacaktı.
O bedeli beni affedemeyeceğini düşünerek özlediğin her gün ödeyeceksin demedim.










istanbul
hosting