16 Şubat 2018, Cuma
![]() saat: 03:03
![]() Teyzemin evinin oturma odasında camın kenarındaki koltukta oturuyordum. Kapı açıldı. Camın kenarındaki koltuğun tam karşısındaydı kapı ve ben saatlerdir açılmasını bekliyordum. Kimse girmedi. Kapı öylece açık duruyor ve kimse girmiyordu. Sonra birer birer girdiler. Giren odaya bakmadan içeri gidiyordu. Kimse bana bakmıyordu. Çıt çıkmıyordu girenlerden. Annem bir türlü girmiyordu. Sonra bir ses yankılandı apartman boşluğunda. Tutulmaktan telef olmuş bir hıçkırık. O an anladım. HAYIR dedim. HAYIR HAYIR HAYIR HAYIR HAYIR HAYIR HAYIR. içeri girdi. Kıpkırmızı gözleri, aşağı kıvrılmış dudakları, titreyen çenesiyle bana baktı. Çok garip ben de aynı annem gibi ağlıyorum şimdi, aynı şekli alıyor yüzüm, çenem titriyor, aynı şekilde çekiyorum içimi. HAYIR HAYIR HAYIR HAYIR HAYIR HAYIR HAYIR HAYIR. Bir şey diyemedi. Portmantoya oturdu ve kaldı. Ayağa kalkıp yanına gitmeyi denesem de yapamadım 3 adım atabildim sadece. Ayaklarım gitmiyordu artık. Kendimi yere bıraktım. Annem geldi sarıldı. Küçücük bir nokta oldum yerde, ağlayarak hayır diyen ve gittikçe küçülen 12 yaşında bir noktaydım. Babam artık yoktu. Bugünden tam 20 yıl önce. | ||
|