27 Nisan 2018, Cuma
![]() saat: 01:36
![]() Robert Wright'in Why Buddhism is True kitabini okudum. Robert Wright diye adiyla saniyla yazdim ama kendisini bu kitapla tanidim. Bilge rahip ya da bilim adami falan degil; gazeteci. Ekmeginin pesinde iste herkes gibi. Budizmin neden hakli oldugunu yazmis. Kafamiz nasil calisiyor, nasil bilincimizi olusturan sureclere odaklanarak aslinda benlik ve gerceklik gibi kavramlarin ozune inebiliriz onu anlatiyor. Bense bu kitabi sacma buldum. Asil ozumuze inmek ritmik olarak cinsel organlarimizi stimule etmekle olur. Uzun sureli stimulasyonu fasilite etmek icin cinsel organlarimiz ve etrafindaki doku, genligi belirli bir siniri gecmeyecek darbeleri absorbe etmeye ayarlanmistir. Ayni nedenle sadece sarhos yatarsak midemiz bulanir ama sarhosken birisinin ustune yatarsak ritmik hareketlerimiz bizi dalgalarin dingiligine eristirir. Durgunlugun agirligi, rahat batmasi, issiz kalip depresyona girmek vs. insanin bilinc, benlik gibi suni kavramlardan ziyade harekete bagimli oldugunu, hareketce kosullandirildigini gosterir. Alel acele, yuksek frekansli tepinmeden cok alcak frekansli ritmik hareket daha iyidir. Insan hayatina yayilan isyan-depresyon-kabullenme evreleri bu tip hareketlerdendir. Jeolojik zaman sabitlerine tabi olan toplumsal hareketler ise en tatmin edici olanlardir. Cunku denizlerin tasip cekilmesi, daglarin yukselip alcalmasina bezeyen bu hareket insana gercekten dunyanin kendisine girip ciktigini, yer kurenin ta kendisiyle cinsel bir bag kurdugunu hissettirir. | ||
|