04 Mayıs 2018, Cuma
saat: 12:54


Ses az geliyor. Görüntü bazen yok. Aynı mesaj bazen kırk defa geliyor. B, her Harz'a gittiğinde, bana 2 yıl önce attığı mesajları geliyor. Nerden, kim seçiyor bu mesajları? Neden Jim Jarmusch'lu olanı onbinlerce mesaj içinden? Yine de kocamla hala whatsup'tan yazışmamamıza bağlıyorum saadetimizi.
Ses de yok telefonda.Tuşları sadece kendi insiyatifini alıyor. Acil bir durum olsa 911'ı aramam saatler sürer. Üstelik 911'i aramamalıyım, ne 911'i. Nerde yaşıyoruz.

Türkçem. Güzel Türkçem, başlamıyor. Sadece Serap Ezgüyü anlıyorum. Ne Ezgüsü başka bir şeyim ben artık diyor.Onu bile anlamamışım. Kitap okuduğumda her şey yavaşlayıp uykulaşıyor. Audio kitapları disleksilere pazarlasın diye diğerleri, uyku tozu koyuyormuş kağıtlara, bak sen.

Cinayetleriyle tanıyorum Türkçeyi. Memleketi masum olmayan çocukları öldürülen annelerden tanıyorum. İzlerken utanıyorum. Midem bozuluyor. Hızla Almanca: Backpfeifengesicht: Yumruk atma hissi veren surat.

İngiltere Nisanında huzurlu, sorulu, cevaplı ıslak mı ıslak 3-4 gün geçirdik. Sonlara geliyoruz beyler. Söyleyeceklerimizi saklamayalım. Hayır, daha da dibe sokalım. Söyleyeceklerimizden emin değiliz. Çoklu bünyelerin emin olmamak en büyük hassasiyetidir. Söylemesek yeridir.

Kablosuz mp3 çalarım var. Teknolojide inanılmaz bir sıçrama yaptım. Beyaz ve aşırı büyük kulaklıklar, siyah ve aşırı küçük mp3 çalar.

Bazen çok kötü oluyorum bazen iyi. İyiliği hep saklasak kimse kötü olduğumuzu anlamaz mesela.



istanbul
hosting