04 Temmuz 2018, Çarşamba
saat: 17:15
Yeni bir şey değil ama özellikle 15 temmuzdan beri kitap dükkanlarında yeni çıkanlar bölümünde 60 tane yeni kitap varsa 45i siyaset üzerine yazılmış kitaplar oluyor, kalan 10u da kişisel gelişim üzerine. Nefes alabileceğiniz alan kitapçılarda bile en aza indirgenmiş.
Şimdi siyasette yazılmalı tabi buna bişey söylemiyorum ama kardeşim herkes yazıyor ya,yazılanlara bakıyorum hep bir tane done'i almış üzerine bin tane komplo teorisi kurmuş 400-500 sayfa yazmışta yazmış. Hiç bir elle tutulur yanları yok,aklı yok fikri var durumu.
Yazılsın elbet ama ihtisası olan yazsın,mesela Chomsky yazsın, Micheal Albert yazsın. Ekonomi yazılacak mesela Mahfi Eğilmez yazsın,Kennet Arrow yazsın.
Mesela Soner Yalçın/ Saklı Seçilmişler popülizm üzerinden gidersek ülkede deli saçması olarak satılan en popüler kitap şu anda.
Yayın evleri artık olaya tamamen ticari kaygıyla yaklaştıkları için ahlak,etik gibi kavramlara pek bakmıyorlar.
Parayı basanın kitabı yayınlanıyor.
Yani insanların komplo teorilerini değilde hayal güçlerinde gezinebileceğimiz,yeni ufuklar keşfedeceğimiz romanlar yazılmasına ön ayak olsalar keşke.
Tamam siyaset için söylediğimi roman türü içinde söylüyorum,romanı da herkes yazmamalı ama siz yeteneği olanları da görmezden geliyorsunuz.
Muharrem İnce'nin dediği gibi gibi bu insanların hayal kurmaya da ihtiyaçları var.
Sikko siyasi analiz,komplo teorisi okumakla, her insanı aynıymış gibi ona kişisel gelişim adı altında 10 matematik sorusunu tek formülle çözmeye çalışır gibi hitap eden kitapların yerine okuyucunun zihninde yeni ufuklar açacak, post-apokaliptik olur,melankolik olur,psikolojik olur her tür farklı dünyalarda gezintiye çıkaracak,nefes aldıracak, düşündürecek romanlar ile hayal kuracak,hayal gücünü geliştirecek bir toplum inşası için bence yayınevlerininde sosyal bir sorumluluğu var.
Bundan kaçtıklarını görmek acı veriyor gerçekten. Köy enstitüleri kurulduğunda dört koldan dünya klasiklerini çevirip çocuklara okutan Hasan Ali Yücel'den utanın ne diyeyim.
