25 Temmuz 2018, Salı
saat: 01:13


nasıl bir insan olduğumu net olarak kestirebilmiş değilim. sanırım tam ortada bir insanım.

burada yaşlı bir amca var. hin, herkes gibi. çıkarcı, herkes gibi. yalancı ve cunning, çoğu kişi gibi. yaşlı dediğim 70 falan yanılmıyorsam. yani genç değil.

düşmüş dün. baya kötü düşmüş aslında, dizini vurmuş epey şişmiş. yüzü de çizikler içindeymiş. sevinmedim, sevinemedim. yaşlı olduğu için biraz üzüldüm bile. çünkü ne olursa olsun, bi insanın canının yanması hoş değil. zaten insanlar bu tarz tecrübelerle de akıllanmıyorlar.

neyse.
düştüğünde yardımına, çok yakınım dediği koşmadı. aksine, sıkıntı yaşattığı insanlardan bir tanesi koştu. atladı götürdü. işten çıkarmak istediği insanlardan bir tanesi onu ziyarete gitti, nasıl olduğunu görmek için. umarım yaşı geç de olsa, bazı şeylerin geçici olduğunu anlar ve hayata daha güzel bir gözle bakmaya başlar.

-

buna benzer biri daha var. yine aynı tiplerden. çıkarcı. ders almaz yaptıklarından, atar tutar vb. kalp ameliyatı geçirmiş. ders aldı mı? bilmiyorum. acaba bundan sonra hayatında yaptıklarını bir daha irdeler mi? bilmiyorum. ama umarım o da bazı şeylerin geçici olduğunu anlar ve hayata daha güzel bir gözle bakmaya başlar.

-

diğer yazlıkta bir kadın vardı. çoğu kadın gibi. ya da o statüdeki çoğu kadın gibi diyelim, kendini beğenmiş. yersiz laflar söyleyen ve kendisini diğer insanlardan üstün gören biri. olduğumuz siteye başka bir siteden geldi, oradan da arkadaşları vardı. can ciğer. yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen. çocuklarının da kanka olduğu.

bu kadına bir gün inme geldi.

şu an 10 yılı aşkın süredir can ciğer takıldığı arkadaşlarının hiçbiri yanında yok. yalnız. tekerlekli sandalyede yaşıyor. serseri dediğimiz bir oğlu yanı başında, aklı başında dediğimiz oğlu da diğer yanında. eşini bilmiyorum.

-

demem o ki, insanlar böyle. insanlar ne yazık ki o kadar enteresan ki. çok üzücü, çok acı. özellikle yetişme çağındayken -ben ergenliği farklı atlattım- etrafımdakilerden kopmak ve üst sınıfa gitmek isterdim. yani şöyle ki, yetişkinlerin yanında olmak kendi akranlarımdan uzak olmak isterdim. ancak gördüm ki hiç farklı değil. yaş ilerlediği için hiçbir ilerleme yok. aynı ego, aynı kompleksler, aynı yersizlik ve edepsizlik. üniversite mezunlarında da, akademisyenlerde de, öğretmenlerde de, patronlarda da, işçilerde de. şaka değil, hepsi ile iletişim halinde kaldım, kalıyorum.

uzatmayalım.
yaptığımız hareketleri iki kere düşünelim. gerçekten yaptığımız, amacımıza hizmet edecek mi. karşımızdakini üzecek mi. sadece 2 kere düşünelim, yetecek.

istanbul
hosting