24 Ağustos 2018, Cuma
![]() saat: 11:10
![]() Aslında ideal bir tatilmiş.Bunca kafa sakinliğini ve yalnızlığı cezaevinden başka bir yerde bulamayacığımı zannederdim ama oluyormuş işte.Zaman zaman sıkıldım yapacak birşey bulamadımmı evet.Ama bol miktarda kitap okuma zeitgeist belgeseli seyretme dostlarla gıybet etme ve düşünme arasında son üç güne girdik işte.Dün anlamsız gereksiz ve sadece karşı tarafın onuru kırılmasın düşüncesi ile ayrıca aslında kaçmanın kıvırmanın mümkün olamadığı bir buluşmayı tamamlayıp eve döndüm.Into the wild filmini seyrettim.Yönetmen olarak Sean Pen hakkında atıp tutmuş yorum yapanlar ama adam daha size naapsin kardeşim Allallaa.Kendiniz itiraf ediyorsunuz kitapla paralel gitmiş diye işte daha noolcak.Asıl filmin kahramanı delikanlıya kızdım ben.Şekerim sen ne güzel bir hippi hayatına gayet başarılı bir sekilde giriş yapmışsın.Diğerlerini örnek alıp neden ufak ufak takılıp özgürlüğünün tadını çıkarmıyorsun.Yok senin neyine Alaskaya gitmek.Bokmu var.Hadi gittin.Hatta Tanrı sana al bu da benden sana bi kıyak deyip o hurda otobüsü çıkardı karşına.E ama sende biraz hazırlıklı donanımlı ol demi ama.Bayram ziyaretine gider gibi Alaskaya gidersen,hangi bitki yenir hangisi yenmez araştırmasını anca açlıktan ölmek üzereyken yaparsan hem zehirlenir hem açlıktan olür gidersin işte öyle.Güzelim koca geyiği de mundar ettin kurda kuşa yem ettin.Kesmeyi yüzmeyi tütsülemeyi öğrenmeden neden vurdun zavallı hayvanı madem.İnsan bi kasabın yanında çalışır bi süre öğrenir bunları.Doğa lan bu..Dalga geçeceğin en son şey.. Söylendim durdum işte yaşlı nineler gibi.Yalnızlığa verdim sonra.Meehh diyip başka şeyler okumaya başladım. Ama iyi geldi..Hala da geliyor.. | ||
|