28 Ağustos 2018, Pazartesi
saat: 03:14


Vahide bağlanma öyküleri üzerine çalışıyor, bizden de hikâyemizi almıştı. İnsanın daireleri bitmez, gördüğüm bu. Anlattıklarımı hikâyeleştirip göndermiş. Okuyunca annemle gurur duydum. İşte benim anne dairem. Kendimle de biraz duydum. Zeynep Kâmildeki evde, gece herkes yatmışken yahut akşam vakti dışarıya çıkmışken, tuşlu ev telefonundan annemi aramış, kendimi zorlayarak yalan söylemiştim: seni özledim. Donakalmacı bir çocuk, yatılıda dört yılını geçirince böyle olduydu işte. Herkessiz hiçbir yersiz yaşayabilme kaabiliyeti insandan bu gibi şeyler götürüyor. Annesinin kızlarına hep imrendim. Otobüste genç bir kadın annesini arayıp gününü anlatırdı ve ben, şaşkınlıkla, hayranlıkla dinlerdim onları. Basit bir şey için hatta hiçbir şey için arayıp konuşmak; o kendiliğinden, hep varmışçasına, bir kez bile sorgulanmamış bağ.
Muhabbet Allah’ın lütfudur. Bunu bana m. öğretti. Şimdi de aşk olup olmadığını bilmediğim ama artık üstünde duracak kadar beni meşgul etmeyen o tuhaf, büyülü zaman diliminin mimarı, daha çok mühendisi M. Bana öğrettiği onca sıcaklıktan, yükseklikten, şiirli serinliklerden biri. Allah’ın lütfu olduğunu bildiğinde bir şeyi seçme özgürlüğün daha kıymetli oluyor. Çünkü o sana verilse de verilmese de artık sahibisin istediğinin.
Bu yaşa getirdi beni, gençtim almadı canımı:p Almadı evet. Dairelerden en azından birkaçını tamamlamaya fırsat bulabildim böylece.
M hazır kalbimde yine kıpırdanmışken, o ölü kıpırtısını bir son hatırlatmayla ödüllendirip gideyim. Hadi canım, siyu.

istanbul
hosting