24 Ekim 2018, Çarşamba
saat: 10:38


Twitterı kapattım. Sanırım Carlosun ölümü biraz kendi hayatımı sorgulamama sebep oldu.
Durdum kimseye ayıracak vaktim yok ama sıçtığımı bile buraya yazıyorum; oysa ki önceden böyle değildim ben dedim.
Gerçekten sıçtığımı bile yazıyorum. Üstelik öyle şeyler yazıyorum ki, kendi fikir görüş hayat duruşumla alakası dahi yok çoğu zaman.
Bambaşka bir insanı oynuyorum. Bana çok uzak bir insanı oynuyorum ve bu beni fazlasıyla rahatsız ediyormuş onu buldum. Öfkem buradaki insanlara değil diyemeyeceğim. Elbette ki bu insanlara da aşırı öfkeliyim ancak göz ardı ettiğim durum kendime belki bu insanlardan daha çok öfkeli olduğum gerçeği imiş.
Bir an durdum napıyorum ben ya dedim.
Arkadaşlarıma ayıracak vaktim yok kendime ayıracak vaktim hiç yok, ama uyandım uyudum kustum ağladım şunu sevdim bundan nefret ettim her haltı twittera yazıyorum. Envai çeşit dilde bir de.
Dedim ki birilerinin beni duymasına gerçekten bu kadar ihtiyacım mı var?
Kendimi dinlemediğim için mi başkalarına kendimi dinlettirmek derdindeyim.
Gerçek arkadaşların yok mu kadın senin ? Var...
Twittera harcadığım vakti kendime harcasam bir sürü kitap bitirmiştim, üstelik canımı sıkan beni yoran şeyleri sürekli temcit pilavı yapmayacağım için de hem dikkatim dağılacak hem de enerjim boşa harcanmayacak hem de kültürleneceğim
ne bu amk ya.
Gerçekten ne bu dedim.
Yalnızlıktan diyor mesela insanlar.
Yalnız değilim, kendimi yalnız bırakıyorum

Twitterdan arkadaş edinip onlarla muhabbet ettiğim saatlerde keyifle natashayı görebilirim mesela...
Evimi toplayıp evime çağırabilirim evde içebiliriz.
Yabani gibi davranıyorum, kız bende kalabilirsin diyor ishi ye gittiğimiz zaman, ben ehihihi diyip eve kaçıyorum falan.


Ya relax amk RELAX YA


istanbul
hosting