01 Ocak 2019, Salı
saat: 16:13


Bir kış sabahı, bir kuş sabahı, bir ardıç sabahı, aslında bir sis sabahı..

Yamaca tünemiş bir tüy gibi beyaz, gri, gümüş bir sisin ardı.. Uzaklarda doğuda sise bir kol vermek için aşığa süzülen dağ yamacı. Başını utangaç utangaç çıkaran tepeler, sisin ardında kaybolup gidecek gibiler.

Beri yanda ıslak gövdeli ardıçlar, pırnal meşeleri, kayısı ve dutlar.. Henüz hepsi çıplak. Daha beri yanda teneke çatılara parlayan güneşin erittiği kardan süzülen damlalar. Okul bahçesinde yeşil iğne yapraklar. Çamlar. Duvarın berisinde, bizden öncekilerden kalan, kiraz, elma ayva fidanları. Beri yanda duvarın içinde mutfaktan vadiyi izleten bir Kulp sabahı.

Sabahtan beri yağmur durmadı. Gece başlamış olmalı. Balkon panjurundan kopan parça yere düşmüş. dünden kalan tozlar kara beton balkonu çamurlamış. Rüzgar durmadan esiyor. martılar ötüşüyor zamansız. Denizde balık avlamalı değiller miydi bu saatte.

Sokaktan başıboş arabalar, depodan bara taşınan bira kasaları, şemsiyeli kapüşonlu insan bedenleri geçiyor. Odanın içinde sigara kokusu, bulut karanlığı, cümlesiz düşünceler geziyor.

Evde bir tur dönüp, bir yudum su içtikten sonra balkona çıkıyorum. Karşı apartmanlar siliniyor gözümün önünden yavaşça, hemen ötede duvar dibine dizili kiraz, elma, ayva ağaçları. Benim diktiğim nar ve akasya fidanı. Ağaçların ötesinde okulun teneke çatısının dibinde damlalarla ıslanan yeşil çamlar. Deniz olmalıydı. Siliniyor deniz, ardıçlar, pırnal meşeleri ve dağ yamacı yükseliyor. Sis dağılmış. Tepeler utangaç değil. Dokuz virajlara ordan Panak’a, dönen yolu geçiyorum. Körfez mi olmalıydı şimdi gördüğüm. Gözüm kararıyor, araba gürültüsüne irkiliyorum. Mutfaktan sigara alıyorum. Buzdolabı kapağında pembe üstü açık Cadillac magnet. Yerine yurduna daha bağlı geliyor bana. Hiç düşmedi, bana inat. Tekrar balkona çıkıyorum. Çatılara tüneyen martıları kovuyorum, kediler merdiven altlarında uyuyor. Sigara dumanını bırakıyorum derince. Soğuktan buğulanıyor, çoğalıyor, sokağa dağılıyor... Her yer sis sabahına geri dönüşüyor.
Gün doğusundan bir ışıltı yayılıyor vadiye ve ötelere. Daha ötede Kefrum kalesi, Hamzalı yol ayrımı sarı anızlı yayvan tarlalar görünüyor.

Sis sabahı oluyor bugün. Yine tek kelime etmiyorum.

Ben nerdeyim?

istanbul
hosting