05 Ocak 2019, Cumartesi
![]() saat: 06:27
![]() Saat 5:55 itibarı ile tavana bakıp, geçen arabaların farlarının tavanda oluşturduğu ışıkların hareketini izliyordum, bir anda kendimi günceme yazarken buldum :) İnsan kendisiyle baş başa kaldığında laf lafı açıyor ama şöyle düşündüklerimi bir toparlayayım bir kenara yazayım dediğinde "haydi amcayla İngilizce konuş" sendromu yaşıyor insan. İngilizce'yi ne kadar iyi biliyor olsan da o amcayla konuşacak herhangi bir şeyin olmadığından kilitlenebiliyorsun. Mesela o amcayla Türkçe bir şeyler konuş deseler konuşamayabilirsin çünkü o amcaya ne anlatabilirsin ki? İşte bu hikayedeki o amca benim ... deeermişim :P :P Bir dönem böyle bi trend vardı değil mi ya. Kankigillere ne oldu acaba (hiç merak etmiyorum açıkçası). Çok zor dönemlerden geçmişiz, şimdi sıra daha zor dönemlerde. Ben bu günceme içerik olarak neden depresyonda olduğumu maddeler halinde yazacaktım ama bak ne oldu. Eskiden neredeyse her cümlenin sonuna gülücük koyardım öyle hissettiğim için, artık gülücüğü de pek fazla kullanmıyorum. Üstelik fazla gülücük kullananlara karşı da bir antipati oluşmaya başladı. Lanet olası bir ihtiyar oldum dostum. Oldum derken oradaki old ingiliççe | ||
|