03 Mart 2019, Pazar
saat: 02:15
Kadın yine heyecan peşinde... Elinde sigarası yanında illa bir içecek. Alışamadı hala sigara içmeye, çocukluk özentisi, elzem bir şey değil onun için. Hayatı hep sorgulayarak yaşamış. Hiç de başarılı olmamış bu sorgulamalarda.
Hep bilmediği deneyimsiz olduğu durumlarda çuvallamış. İnsan duygularında deneyerek nasıl başarılı olup olmadığını anlar ki, anlayamaz yaşar ve başarısızlık, hayal kırıklığı olarak ona döner. Hayal kırıklıkları yaş ilerledikçe daha ağır oluyor sanki. Çocukken daha kolay temizleniyor bu kırıklar.
Yaşları arttıkça kadınlar kilo alıyor genelde. Belki de bir çok insanın biriktirdikleri; yağ ve metabolizma yavaşlaması değildir. Yıllarca oluşan hayal kırıklıklıklarını biriktiriyor vücudumuz bünyesinde. Yaşlılar ölmeden önce genelde zayıflıyor, küçülüyor... Belirli yaştan sonra boşvermesini öğreniyordur vücut ama çok geç kalıyordur hayata.
Kadın kendince düşünürken bir yandan kendini soktuğu anlamadığı, dışarıdan baktığında lüzumsuz gördüğü zamanın içine sürüklüyor kendini. Başkalarının hayatına ahkam kesmek ne kadar kolay. İnsan kendine gelince her şeyin üstesinden gelebilecek sanıyor kendini. (Bu cümle bana ait değil diye geçiriyor kadın. O hep bildi ne kadar güçsüz olduğunu.)
İnsan bilemediği şeylerden korkmuyor. Yaşayınca anlıyor canının ne kadar yandığını. İnsanoğlu doğduğu andan beri böyle eli yanmadan sobanın sıcak olduğunu anlatamazsınız. Tabiri caizse illa bir ağzına sıçılacak, sonra devam edecek hayatına. İşte bazı akıllılar bir de anlıyorlar da fakat diğerleri hep kaybeden...
Her insan kendini akılı sanıyor. Bazıları kendini kandırıyor, bazıları gerçekten akıllı ama kimse bilmiyor doğru hangisi.
Kadın da öyle ne doğru ne yanlış bilmiyor. Bildiği tek şey zaman ne olursa olsun karşına tüm gerçekliği sunacak, onun acımasız duruşunda torpile yer yok. Bekleyip görmekten başka çaresi yok.
İyi geceler...
