28 Mart 2019, Perşembe
saat: 13:49


Güncesi, bugün böyle bir gülümseme hallerindeyim narkozu güzelce yemiş de taze ayılmış gibi. İşin aslı ise son zamanlarda memleketi esir eden bu sikimsonik gelgitli havalar gibiyim, bugün çiçeğim ama dünüm nasıl bir böcek sorma hiç. Ve bir süredir, hormonal kasırgadan makul bir noktaya kaçınmak için debeleniyor vücudum; elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum. Şu yaşımda çenemde iki küçük ben gibi sivilce çıkardım ergenliğe adım atıyorcasına. Ulan, ahahaha sinirlerim bozuldu. Cidden bak, kimseye söyleyemiyorum. Hoş, söylemek istiyor muyum, sor?
Sorduysan söyleyeyim; hayır elbette. Ne söyleyeceğim?
Bir bilgemiz yok ki ya da ormanın birinde bir dikili ağacımız; kaybolunca yaslanıp dallarına tutunup sallanalım.
Gerçek anlamıyla dal ve ağaçtan bahsediyorum, evet. Beni doğadan başka bir şey arındırmıyor.
Cidden çok yanlış ilişkiler kurmuşum insanlarla.
Uzunca süredir zerre sallamıyorum kimseyi. Üzüntü beş para etmiyor güncesi. En mühimi aile; anne baba, kardeş, eş. Gerisi palavra, çöplüğü eşelemekten başka bir şey değil. Ruhuma zerre katkı sağlamayan insanları beslemek istemiyorum artık. Pıt, siliyorum. Gidiyor musunuz? Ah, güle güle!
Annem gibi sosyal deliliğe vurmak en temizi, gerçi onunki biraz da menopozdan. Peki ya benimkisi?
Bundan kelli belki geçenlerde erken menopoza girersem endişesi irinli bir sivilce gibi baş gösterir oldu da basıverdim üzerine.

Hazır bunca fırsat varken motor işini ilerletsem ne güzel olacak, ehliyeti almak zor geliyor.
Tatile ne zaman gidebileceğiz bakalım, ilk etaba Mayıs diyoruz lakün Mayıs olabilecek mi meçhul. Kocanın yine toplantı ve zamazingolarının patlayacağından endişeliyim.
Ne doymaz ruhum var benim kör yarefil. Çok gezesim var!
Söylerken her şey güzel, yapılınca hiçbir boku beğenmiyorum. Ama hep iyi niyetten be yahu, ne kadar ince olduğumu bilen biliyor bak çok ciddiyim. Hiç art niyetli değilim. Bugüne kadar hiç öyle kötü duygular beslemedim; çok kırılıp, kızıyorum ama gel gör ki asla devam etmiyor. Tipik Karadenizliliğim; yandığı an sönüyor zaten ateş.
Kel alaka konudan konuya saçmalama heyecanını geçelim gidelim buradan. Saçmalamaya çok ihtiyacım var sanırım.
Değişmeyen tek gerçek: Huysuzun önde gideniyim.
Bak bulanık görmeye başladım, harfler birbirine girdi iyice yine.
Teyze olacak insan mıydım ben!

Bu arada, insanlar çocuk dedikçe benim köpek sahiplenesim geliyor daha çok. Hem kediçemiz Çiro'ya arkadaş olur. Belki dörde çıkınca evdeki hayvanceler, onlara arkadaş bir de çocuk düşünebilirim. Böylece hepimizi dizginleyen bir beşinci canlı olabilir evde!
Yaş farkı ve getirileri beni geriyor şu saatten sonra. Üstelik hiç düşünmeden, dünyayı yakabilecek kıvılcımı çakabilirim anne olursam.
Herkesin fikri kendine değer geçer şekerim.

Neyse, şu çenemi kaldırayım artık.
haydin güncesi.


istanbul
hosting