27 Nisan 2019, Cumartesi
saat: 07:18


fazla özgüvenin getirdiği özgüvensizliği yaşadık. şimdi de bu özgüven özleminin getirdiği, bira kutularından yapılmış trene bindik. sonrasını tahmin edilebilir kılan şartlar oluştuğuna göre arkamıza yaslanabiliriz.

imleci kırbaç gibi kullanmaya gerek yok, tek istediğimiz normalin altında bi hafıza. öyle çöpler var ki hafızamızda ilaç kutularında yazmayan küfürleri anımsatıyor.

ülkemizin gündemi hergün iğrençleşiyor.
artık kötüler kameraya yakalanabiliyor. buraya tuşlamaya elimin varmadığı ve henüz görüntülere gelmemiş iğrenç bir hayat var dışarıda. veya içeride. teknkloji bize iyilik mi yoksa kötülük mü ediyordu?

biraz sekse ara vermeliyiz. seksi bu kadar kötü kullanmak ayrı bir adli vaka. milyonlarca canlının karşı koyamadığı en büyük güdü. akıllarımızda hep bi sonraki seks. evlilikler hep seks. öcü gibi gösterilip herkesin aklındaki en büyük organı olan seks. yarım bırakılan seksler. var olmamızı sağlayan seksler.

demiştim ya kedimi çaldılar. onu unutabilmek için zamana ihtiyacım var. spor olarak odun kesiyorum bi süredir. odun kesmek dediğim, ağaçları sağlıksız ve ölü dallardan arındırıyorum. bunun ismi imar. sonra kentteki tüm barları geziyorum. sonra uyandığımda teşekkür ediyorum kendime, ölmediğim ve kimseye zarar vermediğim için.

yine hiçbişeyin eskisi gibi olmadığını ama değişmediğini ama hayatta olduğumuzu okuduk ve anladık. seksi bıraktık. diğer bıraktıklarımıza yeniden başladık.

sonra dedik ki kendimize;
ya kente bir yabancı gelir
ya da bi yolculuğa çıkarız.


istanbul
hosting