06 Mayıs 2019, Pazar
saat: 01:25


Uzun süredir hayatta çok istediğim hiçbir şey olmadığını fark ettiğimden bahsediyordum.

Sürekli derinlere daldığımız bir arkadaşım "belki de rahat batıyordur?" dedi konuşmanın sonunda. Çünkü hayatında hep isyan edecek bir şeyler bulan ben, isyan edecek bir şey bulamıyordum.
"Nasıl gidiyor?" diye sorduğunda iş güç durumlarının minik sıkıntılarından, mahalle teyzelerinin dırdırından, annemle babamın veranda kavgasından, evet aslında bir sorunum olmadığından ama garip bir şekilde iyi de hissedemediğimden bahsetmiştim.

Belki de rahat batıyordur?

"Savaşmadan yaşamaya alışman lazım" dedi. Savaşın bittiğinde umudun da bitmiyor muydu diyemedim.
'Farketmez'lerin içinde kayboluyorum diyemedim.
Böyle kalbim dolu dolu sevinemiyorum da, sevemiyorum da diyemedim.

Çocuk da, kariyer de, sevgililik de, yalnızlık da, yeni yerler de, eski alışkanlıklar da, farklı günler de, aynı geceler de, hepsi ya da hiç biri bu garip boşluk hissini ortadan kaldıramıyor da diyemedim.

Belki de rahat batıyordur dedim.
Hala batıyor.


istanbul