25 Mayıs 2019, Cumartesi
saat: 22:01



‘H’içimsin’ …
Bu gün bir duvar yazısı gördüm.’ H’İçimsin’ diyordu! Sevdim…  Bu dilin eğilir bükülür yanına bayılıyorum.
Şimdi içimsin mi diyor hiçimsin mi. Birini içimizde hiç etmek. Bildik tanıdık, yolu yolumuza çıkmış birinin iz bırakmama hali. Ondan yana ne varsa tarafımıza uymaması. Ondan gelen her şeyin bizi rahatsız etmesi. Varlığı ile varlığımızı tedirgin etmesi. Oldukça kötü değil mi.
Yaşamda zarar amaçlı kesişmelerin sebebi ne ola ki. Niye ola ki. Yaşam var olmaksa, bu kadar kıymetli bu denli değerli ve oldukça zor yakalanabilir bir olasılığın sahibiyken sana iyi gelmeyeceğin yolu niye sana çıkar ki.
‘Hiçimsin’
Ne ağır bir reddediş ve ne ağır bir kaçınılmaz yakınlığa mahkumiyet. Benden olacak kadar yakınında ve varlığını yok sayacak kadar dışında... Birinin kendi diğerine çok kötü... Kim kime iyi o zaman nasıl bileceğiz. Kafa göz kalp kırmadan ayırmanın ayrılmanın yolu yok mu sahi.
Aynı küçük mavi noktada birbirine taban tabana zıt canlar kah diyalogda kah cinayette. Bu denli küçük olup ta bu kadar büyük sorun çıkarmayı nasıl başarıyoruz. Uyumsuz mu uygunsuz muyuz ne dersiniz? Diyara uygun desem bu diyarda bunca kan niye! Zaten bir tutamken yaşam süren, ne diye yer durursun birbirini bir anlasam.
Ölümlüyken niye öldürür insan bu denli kolay birbirini almıyor kafam bir türlü. Akli melekelerim yetersiz hem cinsimi anlamaya belli ki. Sevmesi sahiden de çok mu zor benzemeyeni.
Ol deyince olan ya da oluvermiş olan ne fark eder ki. Olmuş olmak bile başlı başına bir mucize değil mi. Olmayı başarmış zamanda ve mekanda yer tutmuş. İster canlı ister cansız olsun. (Neyin canlı neyin değil olduğu da soruyu kimin sorduğuna bağlı hem)
Ya değilse taş sessiz.. Ya varsa suyun dili.. Gözler görüyorsa çok öteleri… Yaşamda yoksa ömrün yeri… ya gerçekten düşten de öte değilse ben dediğin yahut tam tersi..
Havuz sorularına benziyor dünya. Üstte bir musluk altta bir delik. Doldurur durur biri , boşaltır durur bir diğeri. Cevabını var mı bilen, havuz ne ister. Sevdiklerimiz mi besler bizi sevmediklerimiz midir nirengi noktamız hayata asılırken.
Sen benim ‘H’İçimsin’…
Ben değerli sen değersizsin diyor. Kendi mühim şahsiyet onu fazlalık ifrazat sayıyor. Evrenin parçasını kibrine kurban ediyor. Kendinden gayrısına kör hadsiz kendine fazla güveniyor.
Bir anda birlik sonrası sonsuzluk. Varlık teklikte değil çoklukta. İçimizde de dışımızda da bir birine benzemez çoklar yok mu üstelik.
Hiçin içinde yaşarız biz. Ya hiçiz ya da içi hiç sayacak kadar budalayız.. Varlığıma sebep hiçin varlığına minnettarım. Bir duvar yazısı yüzünde saçmalar dururum tahammül etm


istanbul
hosting