30 Mayıs 2019, Perşembe
saat: 19:23
You are not real, baba is not real too. You are only dream, my head, my head, this is all long horrible dream.
Dedi Armin...
Hiçbir şey demedim.
Bazen, bir çok ipler tutarsınız ve iplerin ucu kaçar. İplerin ucu belki atlara bağlıdır.
Atlar da kaçar. Bazen atlar, özellikle ketamin almış atlar, birbirine dolanır, sarılır. Bu nedenle ipin ucu kaçar.
İpin ucunun kaçtığını bilgisayarınızda aynı isimli 5 dosya olduğunda anlarsınız.
Dün her tarafından örümcek ağları sarkmasına rağmen, lezzetde birinci kalite mutfağımızı, çeşitli gereçler ve motivasyonla temizledim.
Fayansları çamaşır suyu ve aldığım ayakkabı fırçası kılıklı şeyle ovdum.
Yıllardır orda duran bazı şeyleri attım, Hellwegden üç katlı raf aldım. Tam araya bir yere sığdı ve ona yerde duran patatesleri koydum.
Duvarları bir daha ovdum. Uzun sopanın ucuna ıslak mendili tutturmanın yollarını aradım. Saç tokamla 3 metrelik tavanları sildim.
Şarap dolabını çektim. Türk kahvesi fincanları çekmecesini sildim.
Güzel tabaklar bölmesine hakkını verdim ve elektrikli gereçleri de patateslerin altına koydum.
Bu hafta iki kere günleri karıştırıp Armin'i yanlış kursa götürdüm, doğru kursa gitmek için 2 kilometre koşturdum.
Kendim de hayattan nefret ettim, çocuk da horrible dream olarak tasvir ediyor, kaçan atlar da hayatlarından memnun...
Necmi hastalandı, aniden oldu. Şimdi bir idrar torbasıyla geziyor. Bu konu zor.
Necmi hayatı seviyor. Necmi'nin hayatta kalmasını dilerim.
Hepimiz için...Böylesi daha iyi.
Dünyaya hiçbir borcu yok.
Fazlasıyla sevabı var.
Mekanı güneş görmediği için D vitamininden bile muaf.
Ah Necmi.
Bu arada tuhaf bir şey oldu ve ilk Alman bürokrasisindeki kendi deneyimim sonucu bir şekilde herhalde yanlış pasaport alacağım.
Sizi Türk yazcağım dedi kadın, o kadarını anladım. Ama TÜrk değilim dedim. Bunu nerden bileyim kağıdı getirmemişsiniz dedi.
Ondan önce numaram yazmadan geçti ve bir görevliye sordum.
Şefe gidip soracağım dedi ve o Rus dairelerinden birine doğru kayboldu.
Siz absagen absagen diyordu. Absagen ne ağzına sıçıyım.
İptal etmişim randevumu.Niye edeyim ben manyak mıyım dedim. Ama bir an kafamda absagen, ok demek değil miydi diyip ordan bağladım.
Eğer yakın tarihe biletiniz varsa, gelin yardımcı olalım dediler.
Ben de en yakındaki arkadaşımızın evine gidip, internetten kendime Onur Airdan, Antalyaya bir bilet aldım.
Biletin çıktısını aşağılarındaki kioska götürüp aldım. Büyük parmak kapıdaki gibi bir internet cafeydi.
Götürdüm. Kimse aldığım bilete bakmadan beni sonradan bana Türk diyecek kadına gönderdier.
Bakalım ne pasaportu gelecek.
İplerin kaçan uçlarından biri o, biri annelik, çocuğum Matrixe geçti.
Biri de tanıştığım striptiz klüpte çalışan kız. Ama onu yazmaya halim yok. Hatılamak için.
