22 Temmuz 2019, Pazartesi
![]() saat: 15:38
![]() Yaşamlara kıyısında durup izinli izinsiz seyreyliyorum yoksa tanık oluyorum mu demeli! Türlü türlü insanlar türlü türlü aileler kuruyor ve izleri ailelerine sirayet ediyor. Benzerler benzerini bulmuş bütünleşmiş. Benzemediğini düşünenler kendilerinden memnun olmayanlar yanındakileri de mutsuz ederek mevcut riyasını sürdürür durur kendince kendi ak pak durur. İçleri ne renkse insanlar dışlarına da aynı tonda giysiler seçiyorlar sanki. Nerede gülümseyen kendiyle barışık insan (lar) görsem sıcak ve güzel renklere bürünmüş oluyorlar. Sarı turuncu yeşil pembe aynı benzer familyadan ve nerede nemrut kaknem suratlı kendinden başkasına karanlık bakışlı cümle aleme düşman duruşlu görsem siyahlar koyu kahveler koyu mor yani ne kadar soğuk kasvetli renk varsa üstlerine geçirmiş dolanıyorlar gibi geliyor. İçimizin dışımıza yansıması mıdır acep üzerimize örtünmek için seçtiğimiz renkler. İçleri soğuk karanlık ne çok insan var benim payıma düşen ülkede. Kendine ve gayrısına canlı cansız ne varsa alemde topuna birden sevgisiz tahammülsüz toleranssız ve hatta düşmanca hislerle dolu bu canlılarla kısacık ömrü paylaşmak zorunda olmak ne büyük talihsizlik. Yaşama sevinci veren birilerini görmek yerine boğulma hissi verenlerle alanı paylaşmak durumda kalmak düpedüz bahtsızlık. Bir aile var karşı evde kiracı kendisi eşi annesi iki çocuğu ve hatta köpekleri bile nasıl sevimli renkli içten gülüşleri günaydın deyişleri bile ışık saçıyor adeta bir görmelisiniz. Bir de iki kardeşin evi var bitişik nizam ikisi de bir birinin aynı tüm hal ve hareketleri iğreti. Kadını erkeği çocukları her yaştaki bekarı evlisi hiç fark etmedi kim geldiyse ve kim olduysa yanlarında bu hanenin karanlık yüzlü kaçamak bakışlı kara urbalı yekparesi. Gece bile ürküyordur düşüncesindeyim yalanım yok bilesiniz. eeee insanlar türlü türlü mirim bilmem ki ne etmeli. Güzel insanların yurdunu nasıl bulmalı. Kara yürekli karanlık yüzlüleri nereye göndermeli. Dürüst olmak gerekir maden söyleyelim o zaman kendi rengimizi biz de bilmiyoruz. Dışımızdan görünen hallerimiz nicedir dıştakilere sormalıyız ama kim cesaret eder buna ben dahi cevap veremiyorum bakınız kendi şahsıma. Ya görenler yön değiştiriyorsa bizden ya ışık değilse bizden yayılan ah ne kötü insanın kendini kendi gözleriyle göremiyor olması. Kişi kendine kör sorunun temeli de bu belki de ha ne dersiniz. Her kişi görse kendini olur mu ki bunca kötü. Bilinen kabul edilen kadarıyla tek olan doğma hakkının seçmediğim zamanda tercihim olmayan insanların çoğunlukta olduğu bu yere reva görülmesi yahut denk gelmesi hayatımın heba olması gibi geliyor çoğunlukla bu da içimi sızlatıyor sıkça… | ||
|