23 Aralık 2019, Pazartesi
saat: 19:05


Her şey o denli hızlı değişiyor ki sürüklenircesine yaşıyoruz. Yapılması ve yetiştirilmesi gereken işlerin baskısı bir an olsun azalmıyor. Dolu dolu yaşadığımızı düşündüren ama hiç de öyle hissettirmeyen bir koşturmaca içindeyiz. Nereye yetişiyoruz, ne yetiştiriyoruz, neden hiç bir işe yetişemiyoruz belli değil. Mutsuzuz, yorgunuz ve kızgınız. Depresyon hepimizin ruhunda farklı şekillerde tezahür ediyor. Uyduruk meşguliyetlerimizi gerçek ilişkilerin yerine koyduğumuzdan beri karamsarlığımız, kararsızlığımız ve kafamızdaki deli sorular daha da arttı.

Mesela çok sorulan sorulardan biri, çocuk sahibi olmaktan korkan genç kadınlardan geliyor: “Acaba anne olmak hayallerime ulaşmamı engeller mi? Anne olmak hayatımı zorlaştırır mı?”
Bu sorunun cevabını bilmiyorum ama başka bir soru sormaya cesaret edebiliyorum. “Hayatım diye tanımladığın bir dolu yaşantı bir çocukla kuracağın ilişkiden daha mı fazla zenginleştirecek ruhunu? Hayatını oluşturduğunu düşündüğün şeyler ne vakit girdi hayatına ve bu denli ayrılmaz parçana dönüştü? Bir çocukla beraber yapamayacağın nasıl bir hayat yaşıyorsun?
Aslında konumuz genç kadınların çocuk sahibi olmakla ilgili endişeleri değil. Konumuz gerçek ilişkilerden duyulan korkumuz. Konumuz dolu dolu yaşadığımızla ilgili illüzyonumuz. Yaşamıyoruz. Çünkü yaşam demek bağlar demek. Ama bağlar canımızı acıtıyor.

Sorunları çözmek, esnemek, idare etmek, acılarımızla yüzleşmek, sınır çizmek zor geliyor. Her temas beraberinde bir ton acı getiriyor ve bu durumda yüzeysellik en iyi ağrı kesici gibi görünüyor. Kronik mutsuzluğumuz, yakın çevremizle yaşadığımız bitmeyen çatışmalar, kırgınlıklarımız, iç sıkıntımız ve huzursuzluğumuz ise yüzeyselliğimizin bedeli olarak artıyor.

Doğru söyleyenler değil ama mucize vaat eden umut tacirleri kılavuz olarak seçiliyor. Ama siz buraya kadar bu yazıyı okuduysanız ve hala benimleyseniz gerçekleri arıyorsunuz. Söylediklerinizi yapamıyorum diye sakın umutsuzluğa kapılmayın. Hiç kimse hemen ve her zaman yapamaz. Ben de dahil. Ama önemli olan yolda olmak. Kendinize iyi bakın ve Allaha emanet olun benim güzel yol arkadaşlarım.

saat: 19:09


🍀Her şey her zaman bizim istediğimiz gibi olamaz.

🍀Kimseyi değişmesi ve düzelmesi için zorlayamayız.

🍀Kendi istemediği sürece kimseye yardım edemeyiz.

🍀İnsanların değerinizi bilmemesi sizin değerinizden bir şey eksiltmez.

🍀Tereddütünüz varsa o işi yapmamayı seçin.

🍀Kaybetmekten korktuğunuz için yakından takip ettiğiniz herkes en çok sizden uzaklaşır.

🍀İyi niyetle yapılan işler er ya da geç başarıya ulaşır.

🍀Ne kadar zorlarsanız zorlayın bazı şeyler zamanından önce olmaz.

🍀İnsanların size olan davranışlarını belirleyen onlara değil kendinize ne kadar iyi davrandığınızdır.

🍀Doğru yapmaktan daha önemlisi, yanlış bile olsa ne yaptığını bilerek yapmaktır.

🍀İnsanlarla geçinmeyi öğrenmek zorundayız. Hayvan sevgisi insan sevgisinin alternatifi olamaz.

🍀İnsanları korkutarak istediklerinizi yaptırabilirsiniz ama öğrenmelerini sağlayamazsınız.

🍀Siz ne kadar fedakar olursanız olun yardım ettiklerinizin size minnettar olmak gibi bir borcu olmadığını kendinize hatırlatın.

🍀Ben sadece biraz saygı istiyorum demek beklentilerin en büyüğüdür.

🍀Beklenti daima üzer.

istanbul
hosting