24 Ocak 2020, Cuma
![]() saat: 09:36
![]() Çok büyük bir iş başardığımı düşünüyorum zaman zaman. Aslında çok sorunsuz kendi halimde bir öğrenciyim. Ne başlarına bela oldum ne başka bir şey oldu. Sinirlendiysem de depresyona girdiysem de ortalığı ateşe vermedim. Kendi kendime tivitırda ve gerçek hayatta yarattığım dünyada yaşadım. Yaşadığımız en büyük sorun bana "gülümseme gülüp durma yoksa sana katlanmayacak kimse" diye attıkları mesajdı sanırım. Sonra işte bir kıyamet koptu. O da yine gidip hocaya demedim bölümdekilerle konuşmadım. Kendi içimde ağladım delirdim yüzlerine bakmadım almanyadan bir kaç yerle bağlantıya geçtim gitmek için. Yine onlar oldu gidip hocaya zeynep bırakacak galiba diyen. günlük yazdım durmadan yazdım yazdım yazdım. onu da okuyacak halleri yok. ne varsa içimde kustum gitti. bir tek bu yılbaşı partisinde oturdum bizim gruba bir mesaj attım o kadar.. sizden biri gibi hissetmemi nasıl beklersiniz diye. beklemiyorlar zaten :D onu unutmuşum işte. joenun dediği gibi insanları değiştiremeyiz ama kendimiz değişebiliriz. hayata bakış açımız değişebilir. en başında sen dedi, insanları önemsemeyi bırakmalısın.. bunun için de başkalarına değer vermeyi bırakmalısın dedi.. çok değer veriyorsun çok anlam yüklüyorsun insanlara. bilhassa japonyada öyle bir şey yok zeynep dedi. bu cumartesi takıma iki aylığına gelen çinliler için wellcome party var bil bakalım kim davetli değil. tabi ki ben... bozulsam mı üzülsem mii bilemiyorum. sallamasam deyince de olmuyor işte yapamıyorum.. arkadaşla konuşurken "çağırsalar gitmem bile ama çok koyuyor dışarı itilmek" demiştim. dün korayın barda mal mal içip kafamı bara koydum duruyorum. daha önceden de tanıdığım insanlar var hep etrafımda. kimseyi dinlemiyorum konuşmak istemiyorum falan. ero dedikleri bi çocuk var o geldi. aşırı yakışıklı bi herif olduğu için kızlara göz kırpsa kızlar eriyor falan. ben de aman benle iletişime geçmesin diye sırtımı döndüm yanıma oturunca. bi ara soru sordu mecburen bakmadan cevar verdim. he yorgunum tez yoruyor vs diye.. ilgisi alakası yok. nasıl anladı bilmiyorum ama konuyu buldu getirdi sıkıntım olan noktaya ben de JAPONLAR ÇOK BENCİL diye çıkıştım. doğru dedi ve konuşmaya başladı. (evden çıkmam lazım daha sonra anlatacağım konuşmanın içeriğini. part time a yürüyerek gitmek istiyorum çünkü spor olsun) ve o ero dedikleri, dün aman bana bulaşmasın dediğim benden küçük adamın içinden inanılmaz olgun biri çıktı. dedikleri söyledikler vsler... benim yaşımda bir çinli bir hintli arkadaştan da benzer şeyleri duydum ama aleni olarak çekinmeden ima etmeden imalarla bezemeden bir japonun çatır çatır belli şeyleri söylemesi beni kendime getirdi... sonra dedim, sana yapılanı sen başkasına yaptın bak. ben de umursamaz duruyorum, bana da ero diyorlar ne yapsam. kedi sevsem ero oluyorum arkadaşlarıma sarılsam ero oluyorum (senpaime herkesin ortasında sarılmayacaktım demek isterdim .. sarılmayacaktım belki doğru olan buydu ama zerre pişmanlık hissetmiyorum keşke okuldan gittiği cumagünü de sarılsaydım elini sıkmak yerine, bana gülerek bakarken çat diye çünkü adamı çok seviyorum. baya sevdiğim 2-3 kişiden biri neyse konu o değil) .. aynı şeyi ben bu çocuğa yaptım. insanlar ero diyor diye , sürekli gülümsüyor, kadınlara da erkeklere olduğu gibi samimi diye (ben de erkeklere kadınlara olduğum gibi samimiyim mesela amaben türküm aq kültürüm öyle ) adama"bomboş" damgasını yapıştırmıştım kaçıyordum selam bile vermiyordum. belki ben de aynı izlenimi veriyorum değil mi.. ön yargılar ön yargılarımız. bize yapılanı istemeden de olsa başkalarına yapıp bunu göremeyişlerimiz. bu haftada ikinci kez oldu kendimi görüşüm bu konuda. ilkini de yazacağım buraya. okuldaki günlüğe yazdım ama buraya da yazayım istiyorum. neyse dediklerini sonra aktaracağım. görüşürüz. geç kaldım saat: 09:37 ![]() Çok büyük bir iş başardığımı düşünüyorum zaman zaman. Aslında çok sorunsuz kendi halimde bir öğrenciyim. Ne başlarına bela oldum ne başka bir şey oldu. Sinirlendiysem de depresyona girdiysem de ortalığı ateşe vermedim. Kendi kendime tivitırda ve gerçek hayatta yarattığım dünyada yaşadım. Yaşadığımız en büyük sorun bana "gülümseme gülüp durma yoksa sana katlanmayacak kimse" diye attıkları mesajdı sanırım. Sonra işte bir kıyamet koptu. O da yine gidip hocaya demedim bölümdekilerle konuşmadım. Kendi içimde ağladım delirdim yüzlerine bakmadım almanyadan bir kaç yerle bağlantıya geçtim gitmek için. Yine onlar oldu gidip hocaya zeynep bırakacak galiba diyen. günlük yazdım durmadan yazdım yazdım yazdım. onu da okuyacak halleri yok. ne varsa içimde kustum gitti. bir tek bu yılbaşı partisinde oturdum bizim gruba bir mesaj attım o kadar.. sizden biri gibi hissetmemi nasıl beklersiniz diye. beklemiyorlar zaten :D onu unutmuşum işte. joenun dediği gibi insanları değiştiremeyiz ama kendimiz değişebiliriz. hayata bakış açımız değişebilir. en başında sen dedi, insanları önemsemeyi bırakmalısın.. bunun için de başkalarına değer vermeyi bırakmalısın dedi.. çok değer veriyorsun çok anlam yüklüyorsun insanlara. bilhassa japonyada öyle bir şey yok zeynep dedi. bu cumartesi takıma iki aylığına gelen çinliler için wellcome party var bil bakalım kim davetli değil. tabi ki ben... bozulsam mı üzülsem mii bilemiyorum. sallamasam deyince de olmuyor işte yapamıyorum.. arkadaşla konuşurken "çağırsalar gitmem bile ama çok koyuyor dışarı itilmek" demiştim. dün korayın barda mal mal içip kafamı bara koydum duruyorum. daha önceden de tanıdığım insanlar var hep etrafımda. kimseyi dinlemiyorum konuşmak istemiyorum falan. ero dedikleri bi çocuk var o geldi. aşırı yakışıklı bi herif olduğu için kızlara göz kırpsa kızlar eriyor falan. ben de aman benle iletişime geçmesin diye sırtımı döndüm yanıma oturunca. bi ara soru sordu mecburen bakmadan cevar verdim. he yorgunum tez yoruyor vs diye.. ilgisi alakası yok. nasıl anladı bilmiyorum ama konuyu buldu getirdi sıkıntım olan noktaya ben de JAPONLAR ÇOK BENCİL diye çıkıştım. doğru dedi ve konuşmaya başladı. (evden çıkmam lazım daha sonra anlatacağım konuşmanın içeriğini. part time a yürüyerek gitmek istiyorum çünkü spor olsun) ve o ero dedikleri, dün aman bana bulaşmasın dediğim benden küçük adamın içinden inanılmaz olgun biri çıktı. dedikleri söyledikler vsler... benim yaşımda bir çinli bir hintli arkadaştan da benzer şeyleri duydum ama aleni olarak çekinmeden ima etmeden imalarla bezemeden bir japonun çatır çatır belli şeyleri söylemesi beni kendime getirdi... sonra dedim, sana yapılanı sen başkasına yaptın bak. ben de umursamaz duruyorum, bana da ero diyorlar ne yapsam. kedi sevsem ero oluyorum arkadaşlarıma sarılsam ero oluyorum (senpaime herkesin ortasında sarılmayacaktım demek isterdim .. sarılmayacaktım belki doğru olan buydu ama zerre pişmanlık hissetmiyorum keşke okuldan gittiği cumagünü de sarılsaydım elini sıkmak yerine, bana gülerek bakarken çat diye çünkü adamı çok seviyorum. baya sevdiğim 2-3 kişiden biri neyse konu o değil) .. aynı şeyi ben bu çocuğa yaptım. insanlar ero diyor diye , sürekli gülümsüyor, kadınlara da erkeklere olduğu gibi samimi diye (ben de erkeklere kadınlara olduğum gibi samimiyim mesela amaben türküm aq kültürüm öyle ) adama"bomboş" damgasını yapıştırmıştım kaçıyordum selam bile vermiyordum. belki ben de aynı izlenimi veriyorum değil mi.. ön yargılar ön yargılarımız. bize yapılanı istemeden de olsa başkalarına yapıp bunu göremeyişlerimiz. bu haftada ikinci kez oldu kendimi görüşüm bu konuda. ilkini de yazacağım buraya. okuldaki günlüğe yazdım ama buraya da yazayım istiyorum. neyse dediklerini sonra aktaracağım. görüşürüz. geç kaldım | ||
|