01 Şubat 2020, Cumartesi
saat: 14:53



1 Şubat 2020 cumartesi..
gel güncem biraz konuşalım....
Bir manası var mı günün ya da yılın derseniz bence yok. Kimin için önemli ki tarihin ne olduğu zaten kısacık değil mi bize biçilen ömrün miktarı. Kime göre çok kime göre az derseniz haklısınız.
Kendine tanınan zamandan haberdar olmayanlar için şikayet konusu değildir ömür süresi. Nasıl olsa farkında değil can taşıyan ha dün ha bu gün çekip gitmişsin alemden ne fark eder. Ama mekan içindeki zamanın farkında olan için zor meseledir ömrün mesafesi ve ne kadar çok olursa olsun hep az hep yetersiz olacaktır sahibine yaşam süresi.
Nesneyi bilip kendini görüp gideceğinden haberdar olmak insana en büyük ceza zannındayım. Kavrama gücün ile öğrendikçe dahli olduğun yeri bilmek ve hükmetmek güdüsü gelişiyor ister istemez ve daha yarısına gelmeden keşfin gövden eşlik etmeyi bırakıyor sana ne yazık. Kişilerde açık saklı tüm şiddetin görünür hali kavganın sebebi bu değil midir sizce de.
Düşünüyorum da nasıl barışçıl olsun ki insan. Olduğunu fark ediyor ve bundan haz alıyor sevinç duyuyor yetmiyor diğer olanlarla bağlar kuruyor seviyor seviniyor olmaya devam etmek istiyor ama olma halinin her an biteceğinin biliyor… Olduğunu olmayı bilirken olmayacağını bilip barışçı olmasını beklemek biraz değil çokça budalalık değil mi sahi. Olduğunun farkında ve olmayacağının bilincinde olarak yaşamak büyük eza bence.
Tanrının ya da tanrıların çünkü tekil mi çoğul mu bilmiyorum kendileri. Çoğul tekile bağlıdır büyük olasılıkla ama bu insan konu başlığında değildir zannındayım zira dünya ve insan pek büyük bir mesele değil kanısındayım evren içinde.
Ne kibrimden ne de insanı küçümsememden dolayı değildir bu fikrim biline tanrı ile insan meselesi. Evrenin büyüklüğü bilinmezlerin çokluğu ve insan aklının acziyetidir düşüncemin temeli. Bak yine geldim evrene en sevdiğim yere oysa ömürlü insanın öfke sebeplerini yazacaktım bu gün kendimce.
Evren en büyük aşkım biline. Rakip olamaz ona ne ölümlü insan cinsim ne de onun kafesi zaman. İnsan zamana zaman evrene hapis ne de olsa. Bir de insanın kendine müebbetliği var o bir başka acınası gerçeklik . Tüm varoluşu kendinden ibaret sanan kendini her şeye kadir sayan zamanın da zaman içinde ve dışında kalanında farkında olmayan ama kendini her şeyin üstünde sanan divaneler ah işte bunlar insana ve yaşama zulmeden müsveddeler…
Bu sefil kafalar taşa toprağa taparlar gücü yettiğini kendilerine kul yaparlar gamsız algısız var olandan habersiz yalan hikayelerle avunur avutur kendilerini zamanın maddenin ve anlayabildiği çok az sayıdaki şeylerin hakimi sahibi sayar sanar ve giderler dönüşümsüz beyhudeler. Bunlar dünyanın kötüleri yaşamın düşmanları insanların yüz karalarıdır ve sayıları az değildir kendileri gibi olanlarla başlayan kavgalara milyonları da ekleyip sınırlı ömürleri katlederler kahrolasıcalar. Tanrının insanı cennetten fırlatıp atma hikayesi bu melunlar yüzündendir kanısındayım nicedir.
Neyse siz zaten biliyorsunuz bu soysuz uğursuzları. Sayıları az değil dünya kurulalı beri. Kitaplar bunların felaketlerini yazar ama her birinin sahipleri onu kahraman sayar adına methiyeler düzer sonraki nesle örnek olsun der ah bu sefiller kendi katillerini niye hiç görmezler. Kötülükte hudutsuzlar en büyük kahramanlar merakım bu hal kimin işine yarar. Biz insanlara yaramadığı aşikar tek getirisi ölüm ve hüzün. Hadi biraz kafa yoralım bu işlerde kimin parmağı var.
İnsanın insana ve diğer tüm canlı mahlukata nebatata kötülüğü kime ne fayda eder? Kavgadan ölümden fayda yok insana, birinin itirazı var mı buna. Dilsiz sözsüz hayvanat nebatat da kuşkusuz bu işte suçsuz. O zaman bu işin müsebbibini bu üçlünün dışında aramalı. Unutmadan söylemeliyim insan dışındaki canlıları da insan kadar bilinçli sayarım biline. Kim derse ki diğer canlılar hiçtir bana göre bu cahiliyettir.
Cansızı olanı hafife almayınız taşı toprağı suyu beyhude saymayınız. Toprağın suyun bilinci yok diyen mevcut insanın(yapıp ettikleri ile çoğunlukla zavallı) aklı buna ölçü olamaz. Su insanlıktan eski içinde evren gizli.


istanbul
hosting