21 Şubat 2020, Cuma
saat: 12:42
Geçen salı gününden pazara kadar iki seksen yattım. Bu süre zarfında çok düşünecek zamanım oldu. Şaka şaka, camış gibi yattım. Baş ağrısından, dediğimi duymuyordum, ne düşünmesi.
Zaten bilirsin, düşünmek benim yapıma terstir. Akıllı mantıklı bir karar alırım falan, maazallah! Görüldüğü gibi yine Allah korudu.
Yalnız işin tuhafı, arkadaşlarım ciks ciks influenzalardan iki seksen yatarken, ben düz soğuk algınlığından yattım. Lüzumsuz yere ölen beyin hücreleri ve kapanmayan burun muslukları.
İnsanlık için küççücük, benim için ise kocaman bir borcum vardı motor nedeniyle, onu kapattığım için adeta bir adet tüy kadar hafifledim. Akabinde bu yaz için kendime yüksek yüksek tepelerde bir hedef belirledim. Her sene olduğu gibi, bu sene de Transfagaraşan'a gitmek istiyorum.
Aslında bakınca, vize mize derken totalde 4000 liralık bir bütçeyle çok rahat 5-6 günlüğüne gezerim cici cici. Fakat, mevcut ekonomik durumda bel kırmasa da, kas incinmesine yol açabilir. Size kas gevşetici yazıyorum, goldy bey.
Adeta bir at, bir camış gibi vücut yaptığımı da söylemem lazım sayın güncük. Bu yaz pilajları kasıp kavurma çekti canım. Sabah sabah, hayırdır inşallah, çok tebrik edilesi bir alkış yumağı.
"Have you seen her all in gold
Like a queen in days of old
She shoots colours all around
Like a sunset going down
Have you seen a lady fairer"
