06 Mart 2020, Cuma
saat: 20:10


insanlarımız kronik olarak öğrenme karşıtlığı içerisindeler, ancak bununla beraber kendileri dışında olanları da dışlamaya ve saygı göstermemeye devam ediyorlar.

ancak bazı durumlarda hayranlık duyuyorlar karşılarındakilere, işte o ayrımı tam olarak neden yapıyorlar çözemedim.

örneğin siz bir şey ürettiğinizde, çoğu zaman bu küçük görülse bile youtube da dandik bir video üreticisinin yaptıkları çok hayranlık uyandırabiliyor aynı kişilerin zihninde.

mesela bakıyorum. güzellik, çirkinlik üzerinden konuşuyorlar. bazen bunlara sahip olmadıklarından dem vuruyorlar falan. bunları tam olarak anlayamıyorum, bunlara ihtiyaç duymaları da bana enteresan geliyor.

öyle ki, bazen bunlara sahip olduğunu düşünen biri olarak ben kendime bakıyorum. diyorum ki, tamam hadi ben bu anlatılanlar gibi şanslıyım, her şey benim önüme düşmüş. o zaman benim kendimi geliştirmemem gerekiyor mantıken, çünkü zaten her şey önümde..

disiplin olarak kıyaslıyorum, karşımdaki insanlar benim kadar disiplinli ve iradeli değiller. halbuki ben şımarık olmalıydım.

eğitim olarak bakıyorum, belki de ihtiyacım olmamasına rağmen onlardan daha iyi ve çok eğitim almışım.

kültür olarak bakıyorum, yani kız tavlamak için (!) herhangi bi şekilde egitime bile ihtiyacım yok zaten belki ama kültürel olarak kendimi daha iyi geliştirmişim..

bu liste gerçekten uzuyor.

e şimdi siz bizi parmakla gösteriyor ve aslında bir nevi suçluyorsunuz; şanslısınız siz diye. tamam ama biz bu şansa eğilip sallamamışız; ancak siz elinizde belki de eğilecek bi şey olmamasına rağmen her şeyi sallamışsınız.

buna anlam veremiyorum.

ornegin bir kişinin 1 saatini alacak bir iş benim 1 dakikamı alıyorsa, o kişi bana gelip şunu diyor:

"ya bu senin 1 dakikanı alır zaten yapıver".

evet, 1 dakikamı alır ama senin bana sorman gereken şey aslında "bunu 1 dakika içinde nasıl yapıyorsun bana da gösterir misin" olmalı. değil mi?



istanbul
hosting