03 Nisan 2020, Cuma
saat: 12:33


İsyan etmek ve sürüden ayrılıp tersine gitmek belli bir güç gerektirir.

Ama bu güç, sonucunda çektiğin acıya katlanmak için ve o acının içinden sıyrılıp daha güçlü bir şekilde yeniden doğabilmek için gereken gücün yanında hiçbir şeydir.

Yani asıl sınav, sürüden ayrıldıktan sonra başlar.

İsyankarların çoğu bu aşamada savaşına veda eder; tabiri caizse ölür.

Bir kısmı canlı kalır; ama hayatını yaşayan bir ölü gibi, kanadı kırılmış bir kuş gibi sürdürür. Paralelize olmuştur ve bütün hayatını uyuşturulmuş gibi geçirir.

Küçük bir kısmı da yeniden doğar. İşte bu yeniden ve daha da güçlenerek doğuş yazılmaya değer bambaşka bir hikayedir.

*

İşte o yüzden yazmaya karar verdim.

1.Sana iyi gelmeyen belli spor ve diyet programlarıyla kendini zorlayarak yaptığın karın kaslarına bakıp gururlandığın gün değil,

Bedeninin bugün olduğu haline ve bütün "sözde kusur"larına dikkatle bakıp, her şeye rağmen ÇOK GÜZELİM LAN diyebildiğin gün,

2. Hayatına giren ve seni mutlu eden insanlardan önce seni üzen, hem de çok üzen bütün insanlara ve olaylara teşekkür edebildiğin gün,


3. Karşındakine af diletip özürlerini aldığın gün değil, hiçbir zaman almadığın ve almayacağını bildiğin özürleri kabul edebildiğin; sana zarar verip af dilemeyenleri affedebildiğin gün,

4. Sırf, sadece ve tamamen kendin olabilmek için içinde bulunduğun toplumun en temel değerlerine ters gittiğin, sürüden ayrıldığın, ve öz annen tarafından bile terk edilmek üzere olduğun o karanlık günden canlı olarak çıkabildiğin gün değil,

İyi ki olmuş diyebildiğin, anneni ve kendini daha iyi anlayabildiğin, ve onu sessizce her şeyi affedip olanlara teşekkür edebildiğin gün

5. Kendin olma savaşında yanlış anlaşılıp yakın-uzak bir çok kişinin onayını kaybettiğin gün değil, diğer insanların, ve hatta bütün bir toplumun, sana olan memnuniyetsizliğinin senin kendi kendine olan memnuniyetsizliğinden ÇOK daha az önemli olduğunu kavradığın gün,


bir miktar büyümüş oluyorsun.






istanbul
hosting