29 Nisan 2020, Çarşamba
![]() saat: 14:19
![]() Merhaba Günce, Evde kalmak psikolojimi hiç zorlamadı. Yarın Coronavirüs bitti deseler sokağa çıkar mıyım emin değilim. Introvert olmakla ilgili değil, evde insan olduğu için ve sürekli Whatsapp'ta yazışarak insanlarla iletişim kurabildiğim için sosyalleşme ihtiyacı duymuyorum. Çıkıp yürüyüş yapmak filan da elzem değil. Çoğu sabah evime 10 dakika mesafedeki işime gitmek için taksi çağırmaya bile üşeniyordum. Hatta aylardır keşke bir şey olsa da evden çalışsak diyordum. Tabi ki böyle bir şeyin olmasını hiç istemezdim. Ancak evde kalmak psikolojimi zorlamadı. Karanlık bir ruh halim de yoktu zira dediğim gibi evde olmak ve işe gidip eve dönmek zorunda olmamak bana sadece mutluluk veriyor. Çünkü sanırım 3 yıldır her şeye üşeniyorum. Neden buraya geldim? Detaylı yazmayacağım, tabi ki yine işle ilgili. Benim bu ofiste başarılı olup yükselme şansım tabi ki yok. Ama gidişim çok güzel olsun istiyorum. Burada 3 yıl oluyor, tamam maaşım etiketim hepsi süper. Ama 2 yıldır aktif olarak iş arıyor olmama rağmen hiçbir şey elde edememiş olmam akıl alır şey değil. Kısmetimi sikeyim her nerede ise. Tamam, şimdi işin olduğuna şükret filan, hepsinin farkındayım biliyorum. Ama son gelişmeler üzerine hangi noktada olduğuma ve ne yapmak istediğime temas etmesem olmazdı. Evde The Sims oynayarak vakit geçiyor, ücretsiz izne çıkarılmadığıma şükretmem lazım farkındayım. Ama iş veriliyor da yapmıyor değilim. Benlik bir durum yok. O yüzden vicdan azabı duymuyorum. Önce seçimler ertelendi, şimdi virüs, sürekli memlekette bir kriz hali. Çok istediğim pozisyon virüs sebebiyle kapatıldı. Adamlar zaten 3 aydır "interview için aranacaksınız" mesajları ile beni bekletmekteydiler. Bu güvencesizlik hali beni öldürüyor. Bu arada sıkışmışlık, bu tatmin olamama hali. Alkolümü buzluğa attım, benim alkolüm diyet cola malum... 12:30 gibi tam anlamıyla soğumuş olur sanıyorum. Ama bu kadar yıl bu ruh haliyle geçti. Ben eskiden çok şanslı bir insandım. Şansım M. ile bitti diye düşünüyorum. O her şeyi onlarca olumsuz dış etkene rağmen çalışarak başarmış, benim gibi şanslı olduğu için başarılı olmamış. Deprem konutlarından Boğaziçi Üniversitesinde mühendislik kazanmış. Yediğinden içtiğinden kısarak evini arabasını alıp birikim yapmış. Ben ise hep ailem ve şansım sebebiyle bir yerlere geldim. Babamın görevi sebebiyle iki lisan öğrendim. ÖSS'ye çalışmadığım için özel üniversitede okutuldum. Babamın görevi sebebiyle yurt dışında yüksek lisans yapabildim. Bana tanınan hakları çok iyi değerlendirdim o doğru... Ama yerimde kim olsa yapardı. Hatta daha iyisini yapardı. Sonra şans vesilesi ile bu ofise girdim. Günün sonunda donanımlı bir insan oldum. Ve daha iyi pozisyonlarda bulunmayı hak ediyorum. Ama burada pasif bir dışlanam yaşıyorum hala. Birinci günden beri bir şey değişmedi. Bir de bu atalet benim sinirimi bozuyor. M.'nin de benim de kariyer anlamında bulunduğu yer asabımı bozuyor. Daha iyisini hak ediyoruz. Babam da bu kokuşmuş siyasetin içerisinde daha iyisini hak ediyor. Çomar rakı sofraflarında gezmiyor diye olmuyor. Abim de öyle, o da daha iyisini hak ediyor. Herkes daha iyisini hak ediyor. Herkes adha iyisini hak ediyor. Tüm bu kendini yeme hali ve testleri dürüst olarak yapmam sonucunda ENTJ olduğumu tespit ettim demiş miydim? Böyle yaşayamam ben. Bu konumda mutlu olamam. Hiçbir zaman olamadım, hep aynı problemler gündemimdeydi. Bazı konular bana yansıtılmamış olsaydı ücretsiz izne çıkarılmadığıma şükrederek yaşamaya devam edebilecektim. Allah belamı verince pişman olmayacağım. Unutmamak için buraya yazıyorum. Allah belamı verecek diye korkuyla yaşayıp beklentilerimi azaltmak zorunda değilim. Mesele hiçbir zaman para değil, şu an için hiç değil. Bu düşürüldüğüm loser durum, insanlar beni tehdit görmesin diye kuralına göre oynadığımı zannederken kendimi düşürdüğüm durum... En büyük hatam buydu. Bir daha tekrarlanmayacak bir hata. Ama bununla da sınırlı değil. İnsanlar bana karşı demiyorum ama kendi adamlarıyla çalışmak istedikleri için ortada boş kaldım. Sonra gayrımenkul ekibi bunun işi yok diye bana iş yükledi. Sonra benim ekip nasıl onlarla çalışırsın diye bana yüklendi. Kendi departmanımda çalıştığım kadın da ayrılmak üzere olduğu için yaptığımız işleri pazarlamak için hiçbir çaba göstermedi. Olumsuz dış etkenler. Sonra kadın ayrılırken veda etmek için aradı. Kaç kişilik ofiste kimseleri aradığını sanmıyorum, çoğunluk nereye gittiğini bile bilmiyor. Ben de kimseye söylemiyorum. Bana hukuk muhakememin çok iyi olduğunu söyledi. Bunu ilk kez duymadım. İyi olduğumdan hiçbir zaman şüphem olmadı. Ama 2 yıldır debelenip hep boşa çıkmak beni çok yıprattı. Karantina başladığından beri bunu unutmuştum. Her makul insan gibi şükretme halidneydim ki dediğim gibi bir şeyler kulağıma çalındı. Neyse amk girdabında dönüp dolanıyorum. Buraya gelip yine işle ilgili kompleks kusuyorum. Zaten yaptığım başka bir şey yok. Girdabın içinde zarar görmeye devam ediyorum. Zarar görüyorum. Ve bu böyle devam edecek diye anlıyorum çünkü artık şansım yok amk. Başkalarının şansları, networkleri var. Ben benimkini 3 yıl önce kullandım. | ||
|