01 Haziran 2020, Pazar
saat: 00:14


Yola çıkan kişi, hep yalnızdır gerçi, ama
-yanında, onunla birlikte yürüyenler
bir yana bırakılsa bile-, hep
bir önceki yerinde bıraktıkları, ve,
bir sonraki yerinde bulacakları,
yanındadır, onunla birliktedir
-”yalnız” değildir yani, tam anlamıyla…
Yola çıkan kişinin, hep,
ayağına takılır yerleşikler
-her ne kadar ”yardım” etmek, ”yol göstermek”
gibi bir ”iyi niyet” leri olsa da-;
Yerleşikler nereden bilsinler ki yolu?!

Kişi yola çıktı mi, yanında başka kişiler
-başka yolcular- bulabilirler; oysa yerleşti mi,
bulacakları, olsa olsa, ”komşular” dır.

II

Kendine yeni bir yol arayan kişi, önce,
kendinden önce yürünmüş yollara bir bakar
– kendi yürümek isteyebileceği yola benzer
bir yol bulmak için; çoğunlukla da bulur –
ama, acaba, o bulduğu yol(lar),
tam da bulduğu yol(lar) olarak,
kendi aradığı yola aykırı değil mi? –
yeni bir yol aramıyor muydu, arayan kisi
– ne işi var öyleyse, eski (yürünmüş )
yollarda?

Belirli bir yol arayan kisi için en büyük
tehlike, o yolu bir yerde durarak, ”bakarak”
arayabileceğini (hatta, bulabileceğini)
sanmasıdır – çünkü, yollar bulunmaz:
yürünür; yerlerde ise, olsa olsa, durulur
– onlar, bulunur; artık, yürünmez …

Yola çıkacak kişinin aşması gereken
ilk ve en önemli engel,
kendi yerleşikliğidir;
kendi yeri
– kendisidir…

Oruç Aruoba

istanbul
hosting