06 Ağustos 2020, Çarşamba
saat: 01:31
merhaba.
Merhaba güzel İstanbulum.
Canım. Keşke sana daha kalifiye iltifatlar dizebilsem.
Oldukça korunaklı bir şekilde İstanbula geldim.
Evin 3 odası tam sevdiğim yerlerine bakıyor İstanbul'un.
Alt katım Erotik shop.
Ama düzgün insanlar dedi ev sahibim.
3 gündür neden bilmiyorum geceleri uyumuyrorum. Uzun bir karabasan.
Yavaş yavaş çöküyorum.
Kendimi İstanbula eritiyorum gibi.
Bugün uyursam iyi olur. Uyumalıyım. Hamileyim. Uyku çok önemli.
Hep yürüyorum. Çıkıp yürüyorum.
İlk kez maskeli görüyorum seni canım benim. Nefes nefeseyiz ne fena.
Annemleri görmeye karar verdim.
Bir aileyi yok etmekle moral vermek arasındayım.
Uyumuyorum. Uyumuyorum. Selim Sesler çalıyor ben dinliyorum. Çok mutluyum, çok güzelsin lan diyorum.
Sabah Narmanlı hana 7.30 da gidip Cafe Nero ve Starbucksa ağladım. Ağladım. Ağladım.
saat: 17:11
Berlin'de evde otururken aklımdan geçen, o an orda olmam gereken her yere iki kere gittim, yürüdüm, yürüdüm, yürüdüm.
Ankara'ya gidip gelmemekte çok tereddüt ettim.
Annemlere ne götüreceğim, hamileliği saklamam gerekiyor, karnım büyük nasıl olacak.
Ama başka bir ses ya bu son kez gidişinse diyor.
Yarın Ankaraya gidiyorum.
İstanbul biraz küstü bana, onu çok iyi anlıyorum.
Bir psikolojik harbe girip çıkacağım.
Bakalım nasıl çıkacağım.
