13 Ağustos 2020, Çarşamba
saat: 06:05


hayat gerçekten kendine neyi layık gördüğünle yakından alakalı sanıyorum. Yani bir süredir yeni sürüm yüklenmişcesine böyle düşünmeye başladım.
Parasızlık korkusu deli gibi para kazandığım bu ayda vurdu beni mesela ve gerçekten de param bitti :) Nasıl yani diyorum hayretler içerisinde, ne yaptım ki.
Param bitti zuladan yedim hatta.
:)
neyse ki sağlam bir zulam var, ama önümüzdeki aylar kısacağım o zulayı tamamlamak için

Ya da ne bileyim özlem belki hep haklıydı.
Aşık olduğum adamın evli çıktığını söylediğimde "ilişki yaşamaktan korkuyorsun çünkü ve ya kendini sevilmeye layık görmüyorsun" demişti.

Benzerini Fatih de " abi adam evli nede hala kendi yoluma bakamıyorum" diye sorduğumda, "çünkü kendi yoluna bakmak istemiyorsun. Çünkü sen ilişki istemiyorsun. Aslında aşık olmak da istemiyorsun. Hayatının rutini içinde düşündüğün birileri seni heyecanlandıracak birileri olmalı ama bu ilişkiye dönmemeli, aranızda bir şey geçmemeli diye düşündüğün için. İlişki istesen zaten böyle bir şeye takılmazdın" demişti.

O zamanlar en çok da özleme "amma saçmaladı yahu. bu adam evli olmasaydı gayet ilişki yaşardım yani ve ayrıca da benle ilgileniyor ama ben yüz vermiyorum" diyerek içimden kızmıştım.

O kadar haklıymış ki ikisi de..
De konumuz ilişki değil. Bu elimdeki en somut örnek olduğu için verdim bunu :)

Mesela Marcos. Adamcağız işi gücü derdi arasında bana pozisyon düşünüyor almanyada, ben hiçbir şey demeden çat diye dün hocamla konuştum.
:) Olumsuz değildi ancak olumlu da denemez.
yani aslında dene de bilir.
ama o da benim durumumun ne olacağını bilmiyor, açıkcası ben de.
Benim bir türkiyedeki bir de stanfordtaki hocayla konuşmam lazım aslında öncesinde.
de buradaki hocam "stanforda gidene kadar türkiyeye dönmek istemiyorsun değil mi. vizen bitince ama dönmek zorundasın. para kazanmadan yapacaksan post doc yap benle ama para ödeyemem dolayısıyla projeden falan diyorsun. ama mezuniyet traihin belli değil. tamam düşünelim, ama öncesinde hemen şu makaleyi yükle de sisteme bi önümüzü görelim tarihleri görelim " dedi.

Çktım odadan. işte hoca nozomanai dedi beni istemiyor diye. sonra durdum lan sen ne salak bir insansın hoca ona nozomanai demedi, sen türkiyeye dönmek istemiyorsun derken nozomanai dedi dedim.
Yani böyleyim mesela konuşmada kesinlikle olumsuz bir yan yok
birinin kullandığı olumsuz bir kelimeyi alıp alakasızca kendime yamayıp istenmediğimi, sevilmediğimi falan düşünmeye başlıyorum

kötü olan aynısını kendime de yapıyorum
sürekli
bi yerde bir hata yapıyorum onun sonucunda kendimi durmadan aşağılıyorum durmadan
kendimi sevdiğimi pek düşünmüyorum
sürekli kendimi bir şeylere layık görmüyorum


burs aldım, kesin hocaların parmağı var oldu
avrupada dünya çapında ödül aldım, kesin bana acıdılar da ondan dedim
Stanfordtaki hoca teklif etti, kesin bilmem kim hoca önceden konuştu zeynep çok zor günler geçiriyor moral olsun diye bi yarım ağız söyleseniz dedi dedim
bir sene sonra amerikada aynı hocayla konuştuk alenen labdakilerle tanıştırdı, kesin hoca bana acıdı dedim.
en son artık kaito hoca benim makaleyi göndermiş makale 3 maddeyle geri döndü 3. madde makalenin yazımına sonuçlarına vslerine övgü - kesin hoca ben üzülmeyim diye.. demek üzereyken "ay yok artık kaito hoca da artık" dedim

yazdığım makaleye baktım, bu bu övgüyü aldıysa kesin hoca değiştirmiştir çok ben kimim ki dedim


daha önceden basılan reviewlarıma bakıyorum bunu ben mi yazmışım ben bunları nereden biliyorum ki diyorum


YANİ BU NASIL BİR HASTALIK NASIL BİR RAHATSIZLIK BİLMİYORUM

ama kendimden yoruldum.

mesela çince çalışıyorum di mi, baya da güzel gidiyor diyorum ki içimden sürekli, şimdi anlıyorsun çünkü dünyanın en kolay dili olmalı sen becerebildiğine göre aptal.
kafan hiçbir şeye basmıyor aslında aptal.


sürekli böyleyim ya
sürekli
kendime karşı sürekli böyleyim



çok yakışıklı japon bir arkadaşım var mesela, buluştuk bana çok güzel olmuşsun diyor, içimde bi ses sürekli "inanma sana değil herkese denen fix sözler bunlar" diyor. lan adam arkadaşım AR KA DAŞ date değil bi şey değil neden böyle bi şey yapsın.

vallahi kendimi ezmekten yoruldum artık



istanbul
hosting