20 Ağustos 2020, Çarşamba
saat: 05:22
Pazar tüm gün yattım, akşama da bademcikler şişti, tüm gün taze zencefil - bal içtim, gece de Lemsip içtim bir tane. Pazartesi yağmurluydu, ev arkadaşımla Borough Market'e gittik, yağmur çok artınca da Stratford'a AVMye geçtik. Ayak üstü ev arkadaşıma bi kız ayarladım, git konuş git konuş diye ısrarlarım sonucu haahha eve yalnız döndüm o yüzden, onlar alışverişe beraber devam ettiler. Bi fransız çocukla yazışıyorduk, benim caddedeymiş görüşelim bi yarım saat falan dedi, tamam dedim, yürüdük biraz, ay fransızca konuşmayı özlemişim. Çocuk ya bişiler içelim mi falan dedi, yok dedim ben ilaç alıyorum, ya bana eşlik etmez misin dedi, yani etmeyeyim ama gelirim dedim. Sıradan boktan bir Shoredich barına girdik, baktı baktı baktı baktı dedi ki pahalıymış ya benim param yok. E dedim paran yoksa ne sikime ısrar ediyorsun girelim diye, çık dedim ya. Geri çıktık, ya işte bütçe yapmam gerekiyor da bişiler bişiler ay dinlemedim bile amk akbillisi. Ay önemi yok dedim. Ama yani bi buz gibi de olmadım değil. Sonra durağa geri yürüdük, sarılmadım bile, bay dedim gitti o, ben de eve geçtim. Yine Lemsip aldım yattım. Salı çıkmadım evden, akşam Shawn gelmek istedi yine, bak dedim 12de çıkarsın gece, yarın iş görüşmem var, asla dedim kalamazsın, tamam dedi. Saat 21 gibi geldi, 21.30dan, gece 23.30'a kadar züküştük, yine efsane tabi, bi 15dk falan masaj yaptırdım omuzlarıma gitmeden, ay yok böyle bişi. Magic Hands. Şifalı afrika büyücüsü amk. Ama sızdı kaldı. Uyandırdım 00.15 gibi zorla gönderdim evden. Neyse bugün iş görüşmesi olumlu geçti. Ev arkadaşımla gitmiştik, baya yağmurluydu hava, o kapıda bekledi, ordan gittik taze meyve suyu aldık, Bangladeş restoranında yemek yedik. Sonra Columbia Road Flower Market'in oraya -ALO- yeni grafiti çizmiş, onu bulmaya gidelim dedim, oraya geçtik. Aradık ana caddeyi, artık ümidi kestim bir ara sokağa girdim, eve girmek için, pat karşıma çıktı orda, hemen foto çektim. Sonra Bow Church'e gittik nedense, ordan da eve geri döndük 16 gibi. Evde takıldım azcık sonra 21 gibi karnımız acıktı, baya kapşonlularla çıktık, vietman restoranına gittik. Hayatımda yediğim en iyi ördeği yedim. Erik sosunda. Efsane bişidi. Ordan da az yürüyüp eve geldik. Dexter mesaj atmış bugün. Nasılsın ya naaptın bakalım gibisinden, oo dedim Dexter bey yaşıyor musunuz, nasılsınız. Ya iş güç falan yazmış, görüşelim ya fln demiş. He he peki dedim ama senle görüşsem bile o küçük pipinle tekrar görüşmeyi düşünmüyorum hayatım. Bücürük Smith de yazıp duruyor, len işte bi 15 dk görüştük, yüz de vermiyorum. Amk cep herkülü, birelli (1.50) takvimi. Bana sen hayatımın kadınısın gibi mesajlar atıyor. Amk görgüsüzü, kısasın, onu geçtim ilk 15 dk buluşmamızda şöyle bir konuşma geçti bak bak "Ya nasılsın. İşte benim de İspanyada evim var geçen sene 250000 pound a aldım. (5dk sonra...) Hastings'e gitmişsin instanda gördüm, o tepede bir galeri var benim Range Roverı ordan almıştım ordan biliyorum." Bööööö yani. Ay amk görgüsüzü. İngiliz kırosu. Neden engellemediysem dur ben bunu engelleyeyim ya. Çomar amk. Öyle işte ya. Öpering. | ||
|