23 Ağustos 2020, Pazar
saat: 23:53
Latince ismi Astoronotus Ocellatus olan 3 tane balığım var artık akvaryumumda.İlk ikisi sonuncusunun iki katı büyüklükte ve sabahları attığım yemlerin boyu ortalama 1 cm olduğu için ilk ikisi karnını harika birsekilde doyururken üçüncü cüce tek bir yemi yiyebilmek ve hazmedebilmek adına saatlerce savaşmak durumundaydı.Bende her bir yemi tek tek 3 mm lik parçalara bölerek en azından eşitliği sağlamaya çalışıyorum.Bir nevi tanrıyım onlar için.Sabahları yiyebilecekleri büyüklük ve oranlarda rızıklarını temin eden Tanrı..
Şey var bide aklıma geldi şimdi bak.Bir grup insan birşeyler yapmak için bir araya gelir hani.Tamamen iyiniyetli ve eğlenmek derdindelerdir.Aralarından bazıları uyum sağlayamaz (Aslında dogal seleksiyondur.Uyum sağlayamadığım birçok seyi bizzat terketmek zorunda kalmışımdır)Sonra nedense o uyum sağlayamayanlar diğer eğlenenlere düşmanlık besler ve o oluşumun yıkılması için harekete geçerler.Dünya kurulalı beri bu döngü vardır aslında ama her seferinde alışmak ve kanıksamak problem olmuştur.
Şahsen iş hayatımda benzer durumlar ile çok karşılaştım hatta bazılarını olmadan evvel hissetme tecrübesine eriştim ama son karşılaştığım durum bana level atlattı ve bu ince zeka karşısında saygıyla eğilmekten başka bir eylem düşünemedim.
Lanet 6 dönüm araziye birsekilde kavuşsam da insanoğlunun içinden siktir olup gitsem..
