04 Kasım 2020, Çarşamba
saat: 16:55
o kadar başka biri gibi yaşıyorum ki hayatı; sanki başıma geleceklerin hepsini bilmişim de aslında ondan kaçmışım yıllarca. şimdi hepsinin içindeyim ve ne garip ki hep dışında gibi hissediyorum: aidiyet duygusu! ait olmak bir insana, bir çocuğa belki bir yaşama insanı nasıl da prangalı hissettiriyor lakin tüm çabalarımız tam da bu zincirleri bileğimize dolamak için iştahla, hevesle. o çelik bilezikler güvende tutuyor sanıyoruz bizi, bileklerimizi kanatırken. çok da farkına varmıyoruz olduğumuz yerde durduğumuz sürece: sabitlik! biraz hareket etmeye başlayınca biraz sağa sola oynayınca nasıl da can acıtıyorlarmış anlıyoruz: değişkenlik! eski kafada olmak deriz ya hani, gerici filan deriz bazen de, muhtemelen insanın kendine gard almasını sağlayan yegane düşüncelerdir bunlar. onlarla yaşamak hep olduğun yerden bakmanı sağlayacaktır yaşama ve bu nasıl durgun, güvenli bir limandır. şimdi tüm bu tutarsız düşünceler içinde tüm ait olmadığım mekanları, tüm orada olmak istemediğim zamanları silip atmak istiyorum ki o anın içinde şu an varken! ben karıştım galiba biraz. kendime not! dyg | ||
|