13 Şubat 2021, Cuma
saat: 02:19
Dönüşü olmayan yolların taşı hasret ve acıdan ve dönüşsüz yolcuları uğurlayanlar ağır yaralıdır aslında. Annesi babası ölenler var mı aranızda. Olmaz mı bir ben değilim ya bu derdin sahibi. Gidenin dönmeyişine zamanla alışıyor insan yüreği ve daha az bakar oluyor yola gözleri de o yeni gidişler yok mu gün be gün eklenen işte onlara dayanması çok zor en nihayetinde etten kemikten sızlıyor insan yüreği. Mermerde sevdiklerinin adı sıralı bir ona bir diğerine kayıyor gözlerin kalbinde har bilmem kaç bin fahrenheit ile seni dağlıyor. Ölüm ısıya dayanıklı öğrendim ölmüyor insan acının narında küle dönse de ne büyük şansızlık değil mi. kim demiş ölüm zor diye nasıl olsa birkaç dakikadan daha fazla değil can teslimi. Ve maden sonrası derin sonsuz hiçlik arenası ne diye korksun ki kişi son nefesinde. Acının alası ölenin ardından onsuz kalma meselesi. Doğranan uzuvlarınızı koyun hadi mezara da dinsin birkaç zaman kesiti sonrası sızısı bakalım öyle mi sahi söylendiği gibi mi işin aslı. Sert soğuk mermerde inatla dururken sıcak sevdiğinin adı bir başka ve ilk defa görür gibi okuyor gözler o isimlerin harflerini... Bir yanda biri diğer yanda öbürü iki kalp atışının sönmüş nefes izleri namına isimleri mezar taşında ve ayrısına düşen senin ne gözyaşın ne gönül sızın kifayet etmiyor gayri. Sahibi olduğundan değil sözlerim şuna buna gönderme mahiyetinden uzakta keşke olsa sahibi sorarım er ya da geç adresini bulur giderim yanlarına en sonunda lakin mevzu inandırıcı gelmiyor palavra hepsi. Kötülükte birinci insana bile çok ağır ölüm farkındalığı ki diyorlar pek çoğu çabuk unutuyor gidenlerini. İnsan en çok da kendini seviyor da bende niye bitmiyor unutulmuyor gidenlerimin izleri hasretleri. İsyanım öfkem azalmıyor her gidenin ardından kabul görülen olağan bulunan bu hal ile kavgam hiç bitmiyor niye. Ahmaklık mı benimkisi yoksa yalancı sevmeleri öğrenememiş olmak mı bütün mesele. Sersemce bir tekrarı yaşamak gibi güne başlamak. Günün kötü sürprizleri de var madem en zalim olanından ne diye bu bıçak kemikte acıya tetikte kalp ile inatla hayatta kalmak. Kaç gülümseyiş karşılığı hem bunca acı. Her sevdiğini alıyor madem elinden ne diye var sevmek içimde bunca azaltıyor bunca yakıyorken tenimi tinimi baştan vermeseydi ya insanın insanı sevmesini. Kızgınlık adresim bir yere değil belli. Hem ölüme hem öldürene ve de ölümlüyü sevdirene. Aklım almıyor güle oynaya bir ölümlü doğurma işini. Neyse bu başka bir başlık işi. Doğmasaydım mesela ben annem babam öldü diye bunca kahrolur muydum. Annesiz babasız kalmamış olanlara sözüm hadi bir hayal edin.Yerde boylu boyunca o sevdiğiniz iki insanın buz kesmiş bedenleri susmuş dilleri bitmiş sesleri ile kendinizi görün bir saniyeliğine… Dur daha bitmedi şimdi aynı o ezbere bildiğiniz yüzleri kar beyaza boyayın kanı çekilince rengi soluyor sevdiklerinizin unutmayın. Size sesi sözü bitmiş duran o bedenleri dolayın ak kefene indirin bir cemaat kalabalığında mezara…. Birkaç dakikada gövdelerinin üstüne toprak yığsınlar hevesle artık çıkamazlar oradan dışarıya ve şimdi yürüyüp gidin evlerinize. Hayali yarım bırakanlar acıyorum size nasıl olsa yaşayacaksınız biz gibi sizde en sonunda. Sıralısı sırasızı aynı ayarda nasıl olsa acının koynunda kalacaksınız uzun zaman boyunca. Sihirli söz sevgi varsa tabi. Sevgisi az olanın yüreğinde yel misali ölüm acısı sevmeyerek haneleri sıcacık kalacak talihli sayıyorum böyle olanları. Ama sevdiğiniz birileri var mutlaka insan dediğin cezalı doğumundan beri. Ölümü yaşayacak ölen o olmadıkça ne yazık ki. Babası annesi ölmemiş olanlar nasıl imreniyorum ah bir bilseniz. Aynı günün bir başka zaman dilimi. Karanlık çöktü karantina başlayalı üç dakika oluyor. İki gece daha içerdeyiz ama dışarısı serbest olsa ne yazar. Gidecek yerim yapacak ekstra bir işin olmadıktan sonra her yer karantina. Ruhum parçalanıyor… Aklım tutuşmanın ötesine geçeli çok oldu tutunma çabalarım boşa çıkıyor. Ellerim kendi iki yanıma düşüyor boşlukta. Nasıl kendimi bu denli unuttum bilmem ki! Yaşlı bedenime eşlik etmiyor taze ruhum ah iki yanlı yalanım. Yabancı gözler ürkütmüyor ardında kalan yıllara kaçan deli mi kaçık mı hem ikisi hem hiç biri olan beni ne fark eder ki. Elimi tutamıyorum kendimi beni aldı zaman yapayalnızım şimdi. Binlerce bağım vardı beni dışarıya dışarıyı bana bağlayan teker teker kopuyor her biri kifayetsizim. Ben dışında kalanlarla hasım gönlüm ne ara bozuldu sulh bilmiyorum. Başlığı adı sanı yok kavganın hayali savaşçılarla cenk çalmadayım. Elimde kan yok lakin kendimin kanlı katili olmaya vakit ramak anlayın. Bunlar aklın kaçkın halleri delilik dediğin başka ne ki. Olağan sayılmayanın dahilinde bulunma işi akıllı kişinin değil işi. Kim delirtti sahi bilen var mı bari. Nerde bende o şans değil mi düşmanımı ne zaman gördüm ki. Hele de yardım beklemek tam ahmaklık akıllanmıyor insan hamuru gevşek olduktan kelli. Ne dostum kendime ne de büsbütün düşman arafta debelenme işi bizimkisi. Dile gelen sözlerin çoğunu yutuyorsa kişi cehenneme taşır ayakları kaçarı yok bu kişinin kendisine kestiği gizli ceza işi. Cehennem sıcağı vuruyor yüzüme hayli zamandır kendi sesime tıkalı kulaklarım duymaz kendini. Kalp boşuna yukarıda durmuyor sağırlığı insanın en büyük kusuru. Ne yana dönsem kendime rastlıyorum izlerden kendimi göremiyor o sebeplendir ki kendime tahammül edemiyorum. Seslerinizin izleri gözlerinizin izleri kanatıyor yer yerimi. Hançerinizin namı sevgi inanıyor ben gibi her kişi..... Neye yarar ki sahi söz dediğin zahiri karanlık sar ben gibi olanları sen iyisi. | ||
|