23 Mayıs 2021, Pazar
![]() saat: 22:02
![]() Bugün akşam bisiklete binerken tüm tadım tuzum kaçtı yine yapacağım hayvan deneylerini düşünürken. Üstelik bu kez kaçışım da yok. Yani hep diyordum ki cell biology çalışırsam hayvan deneyinden uzak dururum. Öyle bir olay yok. Bir yalana inanmak gibi bir şeymiş. Düşündüm durdum bisiklette. İç çektim bol bol nasıl yapacağız nasıl edeceğiz diye. Hamile hayvanı öldürmek, doğan yavruları öldürmek... en son kendime hastalık üzerine çalışıyorsun artık, direkt sevdiklerini ya da çocukları kurtarmak olarak olaya demiştim ancak o ayrı bu ayrı. Her zaman ayrı ayrı duyguların insanı oldum. Bu şundan iyidir üstündür diyemedim hiç. Dolayısı ile tedaviyi bulursam çocukların iyileşecek olması harika bir şey evet ama bu benim masum canları öldüreceğim gerçeğinin acısını azaltmıyor. Kendi kendime geçenlerde twittera yazdığım “umarım öbür dünya vardır ve ben bu deney hayvanlarına yaptıklarımın cezasını çekerim” dediğim geldi. O kadar içten diliyorum ki bunu. Durmadan diliyorum. İnsanlar diyor ki “sen isteyerek keyif için yapmıyorsun ki amacın bilim” ben de diyorum ki “amacımın bilim olması benim kendi isteğimle aldığım bir karar?” Başkasına iyilik yapıyor olmam bu iyiliği yapabilmek için iyi niyetle de olsa bir diğerine verdiğim zararı ya da yaptığım kötülüğü yok etmiyor. Diyorlar ki “tanrı af edecektir” diyorum ki “tanrı var ise umurumda değil. Affı da umurumda değil. Beni affetmesi gerekenler o canlılardır. Affetmeleri için de uzun bir süre cehennemde kalmak lazım ise kalmalıyım. Başka türlü içim soğumuyor” Zaten insanın cennetinin de cehenneminin de kalbi olduğuna inanıyorum ben. Ve falat acaba geçmiş hayatımda (var idi ise) ne kötülük yaptım ki bu dünyada kalbim arafta kaldı acaba. Hem seviyorum bilimi hem bilim yapmak kalbimi kor gibi yakıyor. Daha büyük bir araf kavramı mı var Sürekli ateşlerdeyim. Her neyse Ve fakat kitaplar kurtarıyor. Bilim kitapları okuyorum. Bu yollardan tek başıma geçmediğimi milyonlarca insanın bu deneyleri yaptığını görmek birazcık olsun “sen de alışacaksın” dedirtiyor. Zira 5 senedir ağlamaktan kurudum hayvan deneyleri yüzünden ve hala ağlıyorum. Belki alışamayacağım ama alışmayarak da devam edebileceğimi görüyorum en azından Gerçekten kitaplar ruhun gıdası, kesin ve net Sosyal medyayı azalttığımı düşünüyorum Umarım daha da azaltacağım Bugün bi bira aldım browni aldım twitterı açmak için elimi telefona attım sonra dedim ki siktir et. Açtım netflixi gervais in filmlerinden birini izledim. Çok da güzel oldu. Ne çok zaman kaybediyoruz ne çok boşa gidiyor zamanımız sosyal medyada Ne boş muhabbetler Ne çok ihtiyacımız var kendimizi anlatmaya ya da başkalarını dinlemeye Bomboş iş aq | ||
|