02 Ekim 2021, Cuma
saat: 02:30


ben, self, atma.. nası görürseniz görün. bunlar vardır ama yokturlar. ne demek bu?

söylediğimiz şeylerin anlamları vardır evet ama söyleyen bunları hangi anlamlarda söylemiştir, bu çok önemli. evet bir sözlüğümüz var ama bazı şeyler henüz tek kelime ile tanımlanmadıysa bunları başka türlü anlatmak gerekmez mi?

haiku böyledir mesela. haiku anlatmaz, yaşatır. okur, oraya girersin. müzik gibidir. müzik sana üzül demez, coş demez. dinlersin ve coşarsın.

"ben" tabii vardır. vardır ama, tek başına mı vardır? "ben", "senden" ayrı mıdır? ben eger senden ayrıysa mı ben deriz? buda der ki, ben boştur. form boştur. boş derken, tırıvırı manasında değil. boştur, zira "salt kendisi" hiçbir zaman olamaz. bir "saltlık" yoktur ki. hiçbir şey, diğerlerinden ayrı var olamaz, mutlak bir bütünlük, mutlak bir bağ vardır. her element, jenga sisteminin en önemli taşıdır aslında. hangi elementi çıkarırsan çıkart, sistem çöker, yıkılır.

yani ben vardır ama, ben tek başına değildir. tabii burada ego ve self kelimeleri, atma kelimeleri falan geliyor. bunların hangi contextler içerisinde kullanıldığı birden önem kazanıyor. bu açıklama ondandır. ben vardır ama ben, digerlerinden ayrı bir benlik tanımlamaz. ben sadece bir kelimedir, isimdir, tanımlamadır. biz bilmeliyiz ki, ben dediğin sendir. ben dedigin odur. ben dedigin hepsidir.

e sen kimsin? sen hem kızdıgın, hem sevdigin, hem aşık olduğun, hem nefret ettiğin insansın. ya da belki de "süphesiz ki sen, sen değilsin. sen o'sun ama sen, sen olarak değil."

evet. ben de o'yum. o da ben, o da sen. ne güzel birlik beraberlik.

mıknatısı ne kadar bölersen böl hep iki kutbu olacaktır. bu iki kutbu birbirinden ayrı düşünebilir misin? biri olmadan diğerinin olduğu var mı? o halde diğer karşıtlar neden böyle olmasın? neden bunların birbirlerinden ayrı olabileceğini düşünüyoruz?

belki de sıkıntılarımızın en büyüğü budur.
birbirinden hiçbir zaman ayrılması doğal (natural - of nature) olmayan şeylerin ayrılmasını istememiz, bunu arzulamamız, bunu kovalamamızdır. zira bu kafasına bir sopayla bağlı olan havucu kovalayan tavşan misali hep koşmamıza ama hiç ulaşamamıza neden olur.

mevzu ne o zaman?
mevzu, birbirinden hiçbir zaman ayrılamayacak "birliğin", "ikilik" ya da "birlik dışı" olduğunu düşünmemiz, bunu hayal etmemiz, bunu arzulamamız ve bunu kovalamamızdır.




ek;
bazı seyleri yorumlarken, tanımlarken belirli bir zaman araligi icinde kalıyoruz ve belki de kalmalıyız - yani belki de doğal olandır bu. ancak bu bizim bir snapshot olarak düşünmemize neden olur. insanoglu hiçbir noktada olmuş değildir, olamaz zira bir süreçtir. daimidir. hep bir aşama içerisindedir. bunu unutmamak lazımdır.

istanbul
hosting