06 Ekim 2021, Salı
saat: 04:35
Babası zamanda yolculuk yapıp geliyor, birbirlerinden özür diliyorlar. Sonra eleman "ben kavgalarimizi hatırlamıyorum, sana nasıl veda etmediğimi hatırlıyorum" diyor. Ben de mal mal huzunleniyorum falan. Zvvsvs. Nedir bu "veda etme" nin olayı onu anlamiyorum. Hayır ben de hep aynı dertten muzdarip oldum, şöyle hakkını vererek bir veda edemeden, bir sarilamadan, bir bakmışım insanlar yok olmuş hayatımdan. Bir daha göremem, duyamam. Hatta bir yerden sonra, gerçeklikleri bile sorgulanır düzeye gelecek neredeyse. Peki veda etsem farklı mi olacaktı? Işte, hep sanki farklı olurmuş gibi bir his var. Vedalaşıp da yolladığım hiç olmadığı için bilemiyorum tabii, ama sanki vedalaşma fikri biraz overrated gibi. Geliyorlar ve gidiyorlar anacığım, senin arada onlara söylediklerin, söyleyeceklerin bu düzeni değiştirmiyor, hatta hiç bir şeyi değiştirmiyor. Negzel, boşuna yorulmamissin. Ister vedalas, ister aç gollarini "getmeee" de, yok. Gidecek kişinin önüne dağ koysan, yıkar geçer. Öyle değil mi Mustafacim? Bak ama , ne fark ettim biliyor musun. Hep kafanda bin tilki dolanır, geçmişte neyi farklı yapsan nasıl olurdu falan diye hani. Bendekiler tilki değil zaten fare. O yüzden ben bir şeyleri farklı yapsam nasıl olacağını değil, algı düzeyini yukseltme şansım olsa nasıl olacağını düşünüyorum genelde. Ama karar verdim, bırakırdım kendi gençlik halimi, o cehaleti ile mutlu mutlu yaşasın. Hayır zaten kendi kendine savaşıp kendine işkenceye çeviriyor hayatı, bir de örneğin şimdi sahip olduğum tecrübeleri yüklesem, o makine bozulur. Bu sefer bugünlere varamam. Ne gerek var. Hiic geçmişteki kendimin keyfini bozamam. Ama çok isterim bı karsilassam. Hadi birileri bulsun şu zaman yolculuğunu be. Herşeyi ben mi halledicem. | ||
|