30 Ekim 2021, Cumartesi
saat: 17:08
"iki ilişkiler eşit kollu terazinin dengede durması gibidir.. terazinin her iki tarafına da taraflardan birinin
- sevgisi
- beklentileri
- karşı tarafta sevdiği şeyler
- karşı tarafta sevmediği şeyler x 10 (bu satıra çok dikkat edin)
- karşısındakine duyduğu saygı
- karşısındakini hangi statüde gördüğü
- kendi hayatında yapmak istedikleri (bu satır da oldukça önemli)
başta olmak üzere o ilişkiye etki edecek bileşenler koyulur..
her iki taraftandan bunları alınıp koyulduğunda, hiç bir etki olmaksızın eğer eşit kollu terazi dengede ise muhteşem o ilişkinin yürüme şansı oldukça büyüktür.
gel gelelim dengede değilse ne olur ? taraflar bunun dengede olmadığını bilirler.. lakin bu terazinin dengede gibi görünmesini çok istedikleri için (başkalarına karşı nasıl göründüğünü değil, kendi içlerindeki isteği kastediyorum ) o teraziyi eliyle müdahale ederek dengeye getirir yani örneklersek:
- karşı tarafta çok sevmediği bir şey varsa "ben karşı tarafın bu huyunu katlanabilirim,
bununla yaşayabilirim" diye düşünür ve karşı tarafta kendine batan şeyleri görmezden gelir..
- kendi hayatı ile yapmak istediklerini engelleyecek bir ilişki ise, kendi isteklerini bastırabileceğini düşünür..
- karşı tarafa duyduğu aşk (sevgi değil) çok büyükse , o durumda da kendini rahatsız edecek pek çok konuya katlabileceğini düşünür..
teraziyi eliyle tutmaya başlar.. en başta her şey idare edilebilir gibi gelir.. eliniz kolunuzda henüz güç vardır yorulmamıştır..
arkadaşlar bir teraziyi elinizle dengede tutmayı bırakın sadece elinizi ileriye uzatıp beklemeye başlayın.. o kolun kaç dakika/saat öyle havada tutabiliyorsunuz ?
o kol yorulmaya başlar.. hem de çok yorulur ve acı vermeye başlar..
e haliyle kol yorulmaya başladığında terazide dengesizliği yaratan her bir parça size batmaya başlar... özellikle karşı tarafta sevmediğiniz özellikler batmaya başlar .. o kolun yorgunluğu artmaya başladıkça sizin kendinize ve karşınızdaki huzur verecek haliniz kalmaz çünkü tüm enerjinizi o teraziyi dengede tutmaya çalışarak, kendinizi en baştaki gibi bastırmaya çalışarak devam edeceksiniz demektir, tabi bu da daha çok yorgunluk, daha çok huzursuzluk, daha çok mutsuzluk olarak iki tarafa birden dönecek..
tavsiyem o ki , eğer ilişkinizde kendinizin ve karşı tarafın yukarıda saydığım taraflarını terazinin kefelerine koyun , geri çekilip bakın.. eğer sizin ya da karşı tarafın bir müdahalesi olmadan dengede duruyorsa devam edin.. eğer bu teraziyi dengede tutmak için harcamanız gereken (örnek : ya ben şu özelliğini sevmiyorum ama katlanırım gibi) en ufak bir enerji varsa bilin ki sonuç değişmez. burada anlattığım sevilen bir kişi için emek harcamak değil, kendi içinizdeki teraziyi dengede hissetmek için enerji harcamak."
Ekşide okudum, yeter lan diye biri yazmış. Sana bir bira ısmarlamak isterim aslanım, klavyene asitli içecek değmesin.ha bence kapsamı ikili ilişkilerin de ötesine gecebilecek bir konu, o ayrı. Kimse terazi dengelemek zorunda kalmasın, yurdum ağaçlarla dolsun, dünya baria dolu bir yer olsun.
