14 Aralık 2021, Pazartesi
saat: 01:13
Bundan 27 yıl önce, yazın ortası, kafamda net değil ama sanırım Gümüldür’deyiz. Ailemle her yıl gittiğimiz Milli Eğitim’in kamp tatil yerlerinden birindeyiz. Ben henüz 16 yaşındayım. Uzun ve dalgalı saçlarım var, oldukça zayıfım, neşeli bir kızım, kendi çevremde oldukça popülerim. Kampta Burçak diye bir kızla tanışıyorum, ikimiz hemen kaynaşıyoruz. Sonra yeni çocuklar geliyor, Burçak içlerinden birini gösteriyor bana. Çocuk oldukça uzun boylu, zayıf, çok düzgün fiziği var, ela gözlü, dişleri hafif lekeli , bir ara ikimiz yalnızken sorduğumda annesi ona hamileyken antbiyotik kullandığı için olduğunu anlatıyor bana. Askeri okulda okuduğunu öğreniyoruz.Komik bir çocuk. Babası yok, annesiyle beraber Ankara’da yaşıyor. Onun bir esprisini grupça kapıp ota boka aynı espriyi yapmaya başlıyoruz. Bir gün birileri okey oynuyor biz de izliyoruz, ben ve o yanyana oturuyoruz. Masanın altına doğru sarkan elimi kendi avucu içine alıp sıkıyor. Şaşırıyorum, o ana kadar sürekli beraber zaman geçirdiğimiz halde benden hoşlandığının farkında bile değildim. Ama o kadar tatlı bir çocuk ki bu hamlesi acayip hoşuma gidiyor. Yalnız kaldığımız zamanlarda sürekli konuşuyoruz, beni çok güldürüyor. Bir akşam yine ateş yakılmış, biz sahilde diğerlerinden uzağa gidiyoruz. Kumsalda yalnızız, sadece birbirimizi hissediyoruz. Parmaklarının ucuyla dudaklarıma dokunuyor, o an sanki dudaklarıma değil kasığıma dokunmuş gibi bir ateş hissediyorum içimde. Uzanıp öpüyor beni. Dudakları yumuşacık, dilini hissediyorum, dilimle dişlerine dokunuyorum. Saatlerce öpüşüyoruz, birbirimizin boynunu, parmaklarını, kulaklarını öpüyoruz 16 yaşındayım ve heyecandan, mutluluktan ölmek üzereyim. Sonra biri gelip annemin beni çağırdığını haber veriyor. Birkaç gün sonra tatil bitiyor,farklı şehirlere ayrılıyoruz. Eve dönünce mektuplaşıyoruz. Bir süre sonra Ankara’ya ananemleri görmeye gidiyorum. Telefonlaşıp görüşmeye karar veriyoruz. Bir süredir görüşmediğimiz için heyecanlıyım. O zaman Batıkent’te yaşıyor, orda buluşuyoruz. İlk buluşma anımızı hatırlamıyorum ama bana benim yolladığım mektupları sakladığını ve tatilde çektirdiğimiz bir fotoğrafımızı gösteriyor, şaşırıyorum. Mektubumu hep saklayacağını , beni çok güzel bulduğunu söylüyor. Yatağına yanyana uzanıp öpüşüyoruz, sıfır çıplaklık, sıfır seks sadece masum öpücükler ve çocuksu bir heyecan. Ayrılıyoruz. Ben üniversiteye o da İstanbul'a okuluna dönüyor. Neden görüşmediğimizi , ne olduğunu şimdi hatırlamıyorum. Ara ara beraber geçirdiğimiz anlar aklıma geliyor ve gidiyor. Aradan yılar geçiyor. Tam 27 yıl. Soyadını unuttuğum için sosyal medyadan bile arayamıyorum. Dün gece uyuyamayıp yatakta dönüp dururken bi anda soyadı şimşek gibi aklıma geliyor ve merakla girip webde adını yazıyorum. İlk fotoğrafta iki adam yanyana gülümsüyor. Biraz kilo almışsın, seni resmen kulaklarından tanıyorum diyorum, komik geliyor. Çıkan ikinci fotoğrafın üstünde 'acı haber T.A tatilde girdiği denizde hayatını kaybetti' yazıyor. Ambulansta götürülürken fotoğrafı var. Arkasında bıraktığı eşini ve 3 çocuğunu öğreniyorum. Şok oluyorum. Ağlayamıyorum bile , öylece donup kalıyorum. Aynı şehirde yıllarca yaşadığımızı öğreniyorum. Doya doya ağlayabilmek için ancak paylaştığımız anları oturup yazmam gerekiyor Elveda T! Seni bu şekilde bulduğuma çok üzgünüm. Biliyorum zaten birbirimizin hayatında değildik ama o yaz çekilen, hepimizin olduğu toplu fotoğrafta o zayıf, genç, komik kulaklı çocuğa baktıkça mutlu oluyordum. Gidişine çok ama çok üzüldüm. | ||
|