18 Temmuz 2023, Salı
saat: 02:52
Özkan ölmüş. Ne acı. Babamdan 5 yaş büyükmüş. Ikinci bahar açtım, daha ilk bölümde Özkan. Unutmuşum orada olduğunu. İçim sıcak sıcak sızladı. Enerjisi böyle olan insanları severim çünkü. ODTÜ'de MFÖ konserinde bize abidik gubidik sesler çıkarttırmisti, ne güzel eglenmistik. Yıllar geçti, heralde yılda bir "bı mfö konseri yakalasam" diye diye söylerim. Artık söyleyemem. Bir de tarikatciymis. Bu çağda hala tarikatlarin olması çok saçma değil mi? Ben mi anlamıyorum. Neyse canım, bananedir. Ben eski insanları severim, eski beni de severim. Ozkani da severdim. Belli değil mi, açıp ciddi ciddi ikinci bahar izleyen mi kaldı ? Çok tembellestim. Düşünsene, Özkan bile öldü? Insan düşünmüyor mu benim yaşayacak ne kadar zamanın kalmış olabilir diye? Hiç de bir şey uretesim yok. Tam üretiyorum, kardeşime giydirdim. Dedim, iletişim böyle olmaz. Dedim, yabancılaşmaya yönelik olmamalı iletişim, bir insanın hayatinda kalabilmek gerek dedim. Sen bana yabancilasiyorsun dedim. Bı sürü insan yabancilasti, o normal, ama sen benim ailemsin dedim. Halbuki, aslında benim derdim yok ki. Insanlar neden iletişim konusunda böyle kötüler?ben bence iyiyim. Ama artık dalgakiran değil, dalganın ucunda bir kopukcuk olasım var Olur muyum lan, becerir miyim? Hayatımın terazisi ne garip, en kötü hissettiğimde hayatım iyi oluyor, en iyi hissettiğimdeyse hayatım aslında bok gibi. Şu an düpedüz işsizim, ne yaptım biliyor musun? Köpek gibi para harcadım. Öyle böyle para harcamadim. Hem gezdim, yetmedi dönünce de kendime gerekli gereksiz ama çok hoş bir sürü şey aldım. Mesela ses geçirmez kulaklık aldım. Çok mu lazımdı, çok değil ama sanki lazımdı. Elimde, bir albümün içinde, bir kısım fotoğraflar vardı brnim çektiğim. Onları çıkardım, duvarlarıma astım. ufak bir deneme. Bence aslında beni tatmin edecek, istediğim gibi duvarları donatacak kadar fotoğrafım var. Bakalım, belki koca koca çıktılar alırım bir sonraki adımda. Bir de geçen, yirmi yıllık arkadaşım, dedi ki, tanıdığı en iyi fotoğrafçı benmişim. Bak bak, beni honore etti? Niye etti ki? Altı boş honoreleri sevmiyorum, ama gülümseyip konuyu değiştirdim. Ne diyeyim ki?benim için önemli olduğunu sandı heralde, halbuki benim için beş yıl önce önemliydi. Artık değil. Ama önemsiz de değil, onu da yeniden çekmeye başlamamdan anlıyorum. Bir ceylan yakaladim mesela. Eskiden o fotoyu düzenleyin ve bayağı tapinirdim, çok gurur duyardım. Şimdi, daha iyisinin yapilabilecegini görüyorum. En guzeli, gözü kör olmayan önem verme. Pinhaniyi çok yavaş keşfettim. Beş yılda bir yeni bir şarkısının güzelliğini takdir ediyorum. Bu yavaşlık hoşuma gidiyor. Izlediğim dizilerde filmlerde insanların duyguları ön planda, insanliklari, kariyerleri ve başarıları, işleri güçleri akıp gidiyor. Bende tam tersi ya, o da bana garip hissettiriyor. Değişir mi, sanmam, ama fırsatını bulursam değiştiririm. Ne bileyim, çok güzel insanlar var, odadalar, buradalar, zaman geçiyor ve ben hiç yaşayamıyorum bu insanları. Ben de belki o insanlardanim, beni de kimse yaşayamıyor. Bu boktan. Bak Özkan oldu, bir kere aynı masada oturup ne konuşuyor, ne anlatıyor tadını çıkaramadım. Özkan olması değil önemli olan, unlulugu değil, ne güzel enerjisi var, gözleri gulen bir adam. Yaklaşık yirmi yıl kanserle guresmis, hayır, mesela benim büyükbabam da öyledir bence. Gideceksin, konuşacaksın, konuşacaksın içindeki cevheri paril paril çıkaracaksın. Ben napiyorum? Yıllarca soğuk nevale ol, sonra da kalk git dünyanın ucuna. Ceylan diyordum, bok gibi düzenledim ama çok sevdim. Yeni bilgisayarima arkaplan yaptım öyle sevdim. Acaba fotoğrafçı olsam nasıl olurdu. Gitsem kutuplarda penguen, amazonda aslan kaplan peşinde koşan. Bak gördün mü, yine aynı hayat. Yok karsim, benim çilem de buymuş. Ver ordan bir Yeşilçam müziği, bir iki de cümle okut Cüneyt abime, hey yavrum hey. Dur bakalım, işler yolunda giderse gerçekten bu kış kutuplara giderim belki. Kadir inanir hiç gitmiş mi? Hey yavrum hey, o anca lanet etsin atom fiziğine. Aklını kullansaydi, o atom fiziği onu da kutuplara götürürdü. | ||
|