06 Ağustos 2023, Pazar
saat: 18:08


Sana ondan bahsettim mi hiç?

Sokakta top oynayan ergen bir oğlanı eve çağırırken gördüm onu. Balkondaydı.

Yaşı en fazla yirmi beş.

Dip boyası gelmiş uzun, sarı, dalgalı saçlarını at kuyruğu yapmış. Ağzında sakız.

Adım gibi eminim, karşı apartmanlardan birinde bakıştığı, fakat henüz yan yana gelip konuşma fırsatı bulamadığı bir genç var.

Elleri sabahları yüzey temizleyici, akşamları soğan kokuyordur.

Yastığının ve yorganının kılıfları allı güllüdür.

Bir erkek ismine -e ya da -ye eklenerek dişileştirilmiş bir ismi olmalı: Nuriye, Zekiye, Aliye vs.

Akşam pazarından yeni gelmiş olmalı.
Hoşlandığı delikanlı birazdan işçi servisinden inip şu kaldırımdan yürüyerek eve dönecek. Onu bekliyor, kardeşini eve çağırma bahanesiyle çıktığı balkonda.
Oğlan şuradan geçsin, bakışsınlar, sonra kalbi pır pır, midesi kelebekli içeri girecek, akşam namazını kılan babaannesinin önünden geçmemeye çalışarak mutfağa, sofrayı kurmakla meşgul annesinin yanına gidecek.

Onun ve onun gibilerin dünyası hem çok tanıdık hem çok yabancı. Onların arasında büyüdüm, ama onlardan biri hiç ol(a)madım.

2000 li yıllardan önce çocukluğunu ve gençliğini varoş mahallelerde geçirenlere ısmarlıyorum bu günceyi.

istanbul
hosting