30 Eylül 2023, Cumartesi
saat: 09:59
Seneler önce vefat etmiş babamı düşündüğümde kalbim pek acımaz, gözlerimden yaşlar akmazdı. Daha yabancıydı bana Babam. Hatıralarımda kalmış birkaç sahne , ben 11 yaşındaydım o bu diyardan göçüp gidene kadar. Uzerini çok kalın battaniyelerle örtmüşüm o anın ta 2 sene öncesine kadar. Ikı sene önce alternatif bir terapiste gittim. Ilk gittiğimde aile dizimine benzer bir uygulama yaptı ve kendisi Babamın tarafı tamamen vefat etmiş olduğunu öğrenince o konuyu işlemeye karar verdi. Babam,Babamin babasi ve annesi , ve ölmüş kardeşi... Seans beni çok etkiledi. Daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştım. Babamın, babaannemin ve buyukbabamın hatta bebekken ölmüş amcamın yerine yerlestirdi beni. Seans bittikten sonra eve gittim ve ertesi gün kendimi çok kötü hissetmeye başladım. Yataktan çıkamadım. Hiç durmadan ağlıyordum , sanki babamı yeni kaybetmişim gibi hissediyordum. Sanki hiç hissetmediğim bir acıyı yeni hissediyor gibiydim... Ağladım 1.5 ay boyunca neredeyse hergün... Tekrar terapiste gitmek için bir süre bekledim. Terapistin odasına girip o adamın yüzünü görür görmez ağlamaya başladım. Neredeyse terapinin yarısı boyunca hiç konuşamadım. Bilinçaltımla mı oynamıstı, neden bu adamı görünce ağlamam geliyordu... Neyse Terapist daha hafif bir teknik uygulamaya çalıştı. Fakat ne yaptığını bildiğini sanmıyorum. Şimdi iki sene geçti bu terapiden ve halen Babam içimde taze bir yara, merak, kalbimdeki bir gizem... Dün akşam annemle saatlerce telefonda konuştum . Babamı sordum ona... Doktorun söylediğine göre Babam açlıktan ölmüş... Ama bir araba kazası da olabilirmiş veya sokakta birisi yaralamıs ta olabilirmiş... Neden bilinmiyor gerçek...?? Babam yemek yemeyi reddedermiş, okuduğu bazı kitaplar ve otobiyografilerden etkilenirmiş ve yemek yemeyi reddedermiş. Babasından gelen mirası (2-3 evi- ve şirketteki payını) üvey kardeşleri üzerinde baskı ve manipulasyon kurdukları için tamamen reddetmiş ve hatta bir hak talep etmeyeceğine dair imza bile atmış. Ben ve abim ufakmısız o zamanlar... Tabiki hatırlamıyoruz. Bu olaylardan sonra ayrilmişlar annem ve babam. Anneme göre Babam askerden sonra çok değişmiş. Özel bir kişiliği, Sevgi dolu bir kalbi ve çok dürüst bir yapısı varmış. Babamı tanıyanlar hep onun farklı bir ruh olduğunu soylerlerdi. . Bu hayat ona iyi davranmadı. Insanlar çok bencil, yaralayıcı, hassas değil. Keşke tüm insanlık hassas ruhlara sahip olsa , kimse kimsenin üzerinde hakimiyet kurmaya çalışmasa, kimse başarılı ve güçlü olacağım bahanesiyle bir başkasını ezmeye, sömürmeye kalkışmasa. Ama insanlık vahşi, parçalıyıcı bir kaplan gibi... Babam sevgi dağiıttı... Bogaziçi muhendisliği birincilikle bitirdiği halde, köy köy dolaşıp ingilizce öğretti çocuklara. Sokaklarda gitarla müzik çaldı çocuklara... Onun anısı yaşıyor, onun nazik iyicen ruhu yaşıyor. Evet hataları oldu, Savaşçı , kavgacı değildi, yüzeysel hırsları yoktu onun. Çocuklarına, bize bağlanmadı. Ama kimse kalmadı ailesinden babamın bir tek üvey kardeşi ve üvey annesi tüm mirasını alıp onunla ilgilenmeyen...Benim bir babam vardı hayatım boyunca pek düşünmediğim, onu kalbimin derininden hissediyorum , sanki onu çok iyi tanıyor gibiyim doğru düzgün tanımamış olsam bile. Seni seviyorum Babacığım , umarım sende beni düşünmüşsündür hayttayken... | ||
|