21 Aralık 2023, Perşembe
saat: 01:52


çok ağır geçen 2 günün ardından bugün itibariyle yığıldım artık. 2 gündür kafamı kaldıramıyordum yataktan taa ki maestro filmini izleyelim diye tutturana kadar hanım.

bebek'te şişesi 160 liradan şarap bulmak büyük bi meziyet olduğu için 2 şişe şarabı torbaya attım ve eve gelip maestro filmini açtık. o ana kadar ne yapmak istediğimi bilmiyordum ama bildiğim şey gerçekten kendimi boğazın serin sularına bırakıp oralarda bi yerde kaybolup çanakkale taraflarında kıyaya vurmaktı.

bi insanın 10-15 yıl önce yaşadığı şeyler nasıl bu kadar üzerinden atılamaz anlam veremiyorum. içine cin girmiş gibi, şeytan girmiş gibi bir ruh hali yaratıyor resmen bu depresyon. balkona her sigara içmeye çıktığında ordan kendini atmayı düşünmek. ertesi gün haberlerinde "lucca'nın sokağında yaşanan intihar" tarzında başlıkları bile görür gibiyim.

2 şişe şarap bitti üzerine belgrad'dan aldığımız 1 şişe şarabı da açtım ama hala daha yığılıp yatağa gidesim gelmiyor. hala aklım balkondan atlamadıklarımda.

eşimin zaten beni anlaması beklenemez, bulutların şeklinden bile mutlu olan bir insana depresyonu nasıl anlatabilirsin ki? o yüzden onu yatırdım ve bu satırları yazmayı seçtim.

dertlerim arasında ne maddi sıkıntı, ne ailemin sağlığı ne başka bir sorun var. belki işsizlik, güçsüzlük, odaksızlık halinin 2 yılın sonunda dışa vurumu diyebilirim ancak temelde hissettiğim 10-15 yıl önce yaşadığım durumların anca dışa vurumu.

eşim zaten hiç bi şekilde benim bu içe dönüklüğümü anlayamıyor. o kadar çok içime dönük ve içime atan bir yapıdayım ki, belki de bu yüzden 10-15 yıl geçmesine rağmen etkilerini ancak hissediyorum. bir kitap yazabilecek ruh halindeyim aslında ama nereden başlasam, nasıl anlatsam noktasındayım ve yine de bu ruh hali o kadar kalıcı değil ki, belki yarın sadece önsöz kısmında vazgeçeceğim.

maestro filminin son bölümü beni derinden yıktı geçti diyebilirim. maestro'nun karısının yaşadıklarını yaşadığı anlarda eşinin yanındaydı. oysa o pozisyonda ben vardım annemin yanında ve yaşım 22-23 falandı. bi insan annesinin babası gibi davranmaya başlarsa ve bu esnada yapayalnızsa manevi olarak, bunun etkilerini 40 yaşında bile hissedebiliyormuş. O yüzden temennim bu hayatta herkes kendi rolünde kalabilsin. Anne anne rolünde kalsın, baba baba rolünde kalsın, çocukta çocuk. Roller değiştiği zaman bunun manevi ağırlğı yıllarca atlatılamıyor ya da belki atlatılıyordur ama ben çok zayıf bir maneviyata sahibim.

Güçlü olduğum yanlarda var gerçi. Geçen hafta değirmendere'de babamı ziyarete gittiğimde Burcu bizi evinde mangala çağırdı babamla birlikte. Gittiğimde 1 kadın 1 erkek ve bir bebek vardı 3 yaşlarında. ben mangalın başına geçip, balkonda küllükte duran cigaraya vurdum bi yandan da mangalla oynaştım falan. Ancak ne zaman mangal bitti, Burcu'nun arkadaşı olan hatun bana düştü durduk yere. Herkes salona geçti muhabbete ama hatun beni bırakmıyor, kapının önüne geçiyor engelliyor falan. Evliyim diyorum, biliyorum ama bu benim için bir konu değil diyor, kapının arkasında 3 yaşında kızı, abla ağır alkollü halde. neyse güçlü olduğum kısma geleyim, bi kere 3 yaşında bi çocuğun bu kadar sigara içilen bi ortamda olmasını vs kaldıramadım ve bebeyi alıp üst katta odaya çıkartıp onunla uykusu gelene kadar oynamaya başladım ( çünkü anası dahil, kimse çocukla ilgilenmiyor ve ortada mayın gibi geziniyor) . Ardımdan bu abla gelip beni çocuğunun önünde kıstırmaya falan çalıştı ve çocuğun önünde ağır taciz altında kalmama rağmen uyutup, hatuna bi sigara içip gelicem diyip, babamı salondan apar topar kaldırıp kaçırdım. o günden beri instadan 3 talep falan yolladı. kafamın ağır yüksek olduğu anda bile ahlaksızlığa ödün vermediğim noktada kendimi bu kadar güçlü hissetmişken, ortada aktif hiç bir ağır konu yokken bu kadar zayıf kalmak, eşimin önünde hıçkırıklara boğularak durumumu anlatmaya çalışmak beni çok kötü hissettiriyor.

en son yatmaya giderken bile "seni seven bi eşin var, seni seven yeğenlerin var, seni seven bir baban var" diye telkinlerde bulunarak gitti yattı, hatta az önce uykusundan uyanıp beni tekrar kontrole geldi.

yılda bi kere gelen bu atak yüzünden yeniden terapilere başlamak gerçekten istemiyorum. bugün bi terapi 2500-3000 lira mnkym. geliri olmayan bi adam olarak böyle bi lüksü kendimde görmüyorum ama bugünü milat olarak alırsam, eğer bu atak devam ederse veya kısa bi süre içerisinde bir daha tekrar ederse ske ske tekrar terapilere başlamam gerekecek. bi insan 39 yaşında bu kadar aciz kalmamalı, çok acınası gerçekten.

istanbul
hosting