12 Şubat 2024, Pazartesi
saat: 16:26
Bir oda bir kütüphane yeter. Bu kız cidden bir acayip. Resmen harmonik dalgam. Ben, yine yalnız kalmak için (kacingan mi diyorlardi benim gibi tiplere) türlü çeşitli davranislarimi sürdürüp, genelde bilinçsizce sihnimin bulanık dalgalarini olduğu gibi ona yansıtırken, kızcağız metanetle hepsini yumuşatıyor. Bravo. Ben duygusal olarak bu kadar güçlü insan görmedim. Benim gizli stres ile birleşmiş ince eleyip sık dokuyuculugum bile, onun sarilmasinin bir rol olduğunu gosteremiyor, ikna edici olamıyor. Ben gidecegine dair, hiç olmadık yüzlerce ipucunun peşinde dolanırken, o "yoo, kalıyorum" diyor. O kaldığını beyan ettikce, benim de dünyaya bakışım değişiyor. Hem, rüya gibi bir var oluşa sahip olup, hem de hayatımda olabiliyor bir inaan, ne bir numara büyük ne yarım numara küçük geliyor. Inanır mısın, kendi küçük abukluklarinda bile özgün oluyor, hiç bana oykunmuyor. Özgün yani, ve duruşunu her koşulda koruyabilecek kadar özgüvenli. Ve, önümüze bir engel çıkarsa, mutlaka bir yol arıyor, buluyor, bulamazsa açıyor. Ben böyle bir insana, olsa olsa sarılırım. Sarılıyorum da. Gerçekten, bu kadar kılı kırk yaran ve itina ile hata arayan (kendine hiç bakmadan değil de çok az bakarak) bir insan olarak, bir insanı iç rahatlığı ile kabul edeceğim, hiç aklıma gelmezdi. Yaşayıp tukettigim bir dünya şeyin üzerine de, o defalarca hevesle atlayıp "lan olur mu" derken ugradigim hayal kırıklıklarinin üzerine de, ne böyle hissedebilecegimi, ne de başka birinin bana böyle hissedecegini hiç düşünmezdim. Bu böyle gider. Bu kız beni sever. Bu kızın gülümsemesi de bana yeter. | ||
|