23 Mayıs 2024, Perşembe
saat: 21:51
yılın ilk sıcak hava dalgasının ikinci günü itibariyle yazdan bıkmış bulunuyorum. daha haziran gelmediğini göz önünde bulundurursak gidişat iyi değil. bilirsin zaten günce oldum olası yazı sevmem, babasını da sevmezdim. son iki aydır önce kendimin, sonra hayvanatın sağlık problemleriyle uğraşıyorum, netice olarak her ama her işim geri kalmış durumda. bahçeyi bir hafta ihmal ettim, her yeri ot basmış, şimdi yol yol bitmiyor. ayrıca sıcak ve kan emici haşaratın bini bir para, yani dışarı çıkmak için motivasyonum sıfır. aslına bakarsan herhangi bir şey yapmak için motivasyonum sıfır, yaşasın yaz depresyonum. güneşten, sıcaktan, havanın bir türlü kararamadığı uzun günlerden, herkesin güneş açtı diye sinir bozucu bir şekilde neşeli olmasından, damlayan mutfak musluğundan, belimdeki sinirlerin kesintisiz ağrımasından ve daha birçok şeyden nefret ediyorum günce. ama en çok neden nefret ediyorum, biliyor musun? pozitif düşünce, bilinçlilik, meditasyon, lele lölö diye 'mutluluk bir seçimdir' gibi gerizekalı yalan yanlış prensiplerle karşıma çıkan dangalaklardan. bir de bilgisayarı, telefonu, tableti parçalayıp üstünde tepinmek, duvardan duvara fırlatmak istiyorum. ama elimden de düşüremiyorum, böyle bir tutarsızlık. şöyle bir iki hafta internetin ve hatta elektriğin komple fişini çekebilsem süper olur, ama hava böyle gidecekse klimaya elektrik lazım, internet de işe güce gerekli. bitmez tükenmez ikilemler günce. yazdan nefret ediyorum demiş miydim?
