10 Eylül 2024, Salı
saat: 01:12


Bok gibi bazı akşamlar. Bu akşamda öyle bir akşamdı. Çocuklu evlerin kaçınılmazıdır heralde uyumaya direnen çocuklar, sürekli uyanan bebekler. Üç numaram sürekli uyandığı için bende yanında sızdığım için saat 23.30 du kalktığımda yanından. Bir numaramla babasıda salonda uyumuşlar, uyumaya direndi biraz çünkü. İlkokula başladı, mutlu gidip geliyor. Geçmiş kreş deneyimlerinden sanırım. Ama yinede bir kaygısı endişesi var, o masum suratından o kadar belli ki. İki numaram kendi kendine uyumuş, sağolsun sorun çıkarmamış. En arıza o gibi durur aslında ama hiç öyle değildir. Bir çok şeyi tek başına halleder. Öyle bir anda doğdu ki zaten , hatırlayınca o zamanları içim eziliyor. Neyse çok şükür bu günlere. Dağıtmayacağım konuyu valla ne diyecektim nereye geldi yine. Ağlamaya yer mi arıyorum nedir?

Velhasıl kelam zordu bu akşam. Çocuklar uyuyunca mutfak toplayacaktım, çamaşır atacaktım makinaya. İşlerim vardı işte. Hiç bişey yapamadım haliyle. Hatta mutfağa geldim toplamaya, oturdum kaldım öyle. Masa bana bende masaya bakıyorum. Sonra bir anda aklıma bir şarkı geldi. Galerime girdim tek başıma olduğum bir fotoğraf görmek istedim. Tek başıma olan bir tane bile fotoğrafım yok. Ya çocuklar, ya kocam, ya ailem falan. Ben tek başıma bir birey olduğumu unutmuşum. Anca anca hatırlıyorum, onu fark ettim bu akşam. Sonra dedim normal be kızım, son 6 yılda ya hamileydin, ya çocuk emziriyordun. Beyninin yarısı zaten aktif değildi. Hormonların tepe taklaktı. Hala da öyle. Bir anda sakin seyreden hayatın son 6 yılda artan nüfusuyla sakin seyrinden çıktı. Bir sen vardın, sonra senden doğan üç insan. Ve şu an dışarıda atan senden bağımsız üç tane kalbin var. O dışarıdaki kalpleri düşünmekten, o kalpler kırılmasın diye çabalamandan kend kalbini düşünememil olabilirsin. Çünkü biliyorsun, senin kalbin sende bir yere gitmiyor. Ama o dışarıdaki kalpler öyle mi? Tek tek ayrılacaklar senden zamanı geldiğinde. O yüzden sıkı sıkı tutunuyorsun onlara heralde.

Üzüldüm bir tık fotoğraf işine tabi. Ama sonra çok tontiş bir insan olduğum için her zaman ki gibi kendi kendime de telkin verip aldım üzüntümü. Amaaaan dedim birde kendi kendime daha yeni girdin yeni yaşına. Dur bakalım bu yaşın mottosu da “tek başına bol bol fotoğraf çekilmek” olsun. Zaten anca beynin yerine geliyor. Hormonların anca kendine geliyor. Hatta biraz daha var. Acı gerçek ama. Üç numaran bir üç yaşını görünce her şey senin için daha başka olacak. O zaman tamamlayacaksın dönüşümünü. Bu da 39 yaşa falan tekabül eder. İyi en azından 40 olmadan güzellikler bekliyor seni.

Aklıma gelen şarkı, hümeyra-kirli beyaz kedi
Nasılsın kızım
Anlat bana kendini
Kimler üzdü gözlerini
Nasılsın kızım
Söyle bana kendini
Neler kırdı kalbini
O taze saçlarda
Kimlerin eli
Yaşlanmış dumanlı nefesleri
Hoyratça itişleri
Görgüsüz asaletsiz itişleri
Sen neler neler çektin ben biliyorum
Dokunsam ağlarsın hissediyorum
Hüzün zamanı geçti
Onlar eskidendi bitti hepsi geçti

Evet dinlediysem şarkıyı bir on kez falan, biraz da ağladıysam şimdi sırada mutfak toplamak kısmı var.
Çamaşırlar sabaha kalsın artık.
Üç numaram birazdan meme nöbetine uyanmadan hızlıca toparlayayım mutfağımı. Kaçtım ben.




istanbul
hosting