08 Kasım 2024, Cuma
saat: 02:15


Ben sana yaklaştıkça yazacağım konular değişiyor günce. O kısım bence çok ilginç. Melike şahin’in korkmasam ölürdüm şarkısı ile açılışı sahip olduklarıma dair duygusal, minnetsel bir konuşmayla başlamayı düşünüyordum. Ama konu birden üye girişi yaparken sana, tarlabaşında yere atılmışken bulunup, bi iyiliğim geçen yaşlı tarafından bana neredeyse hediye edilen (100gr 5000tl nedir abiiii) yumruk büyüklüğünde kubar :) milletin eski networkleri ne işler bağlar, benim eski networkler bu şekilde. Neyse bu sayede amsterdam ayarında bi kaliteyle istanbulda gecelerimi huzur içinde geçiriyorum.

Gerçekten hayatımda dışsal sorunlar dışında kendime sorun ettiğim ne var diye sorduğumda bomboş hissediyorum. Her şey ok. Kısacası ben bu amaçsızlığa da okeymişim zaten. Bu şekilde de baya mutlu yaşanabiliyormuş. Yıllarca böyle olmamalı yaa derken, sünger gibi yaşamın nasıl muazzam faydaları olduğunu gördükçe aklımı yitiriyorum. Belki de yaşananların verdiği yılgınlık ve değer bilinmeme; ama bu asla şey gibi değil “en kötü huyum sevdiklerime aşşırı değer veriyorum”. I-ıh öyle düşünme, baya ayan beyan siktiler çünkü rezillikler kepazelikler hala üzerimde.

Neyse şarkıya döneyim;

Bazen korkmak iyidir.

istanbul