08 Kasım 2024, Cuma
saat: 05:17


Kaçtım.
Tek başıma, yalnızım. Yıllardır ilk defa.

O kadar tuhaf bir his ki, yapmak istediğim bir sürü şey var yalnız ama hangisinden başlayacağımı bilemedim.
İki gündür içiyorum ve ağlıyorum, bu yapmak istediğim bir şey değildi sadece böyleyim.

Bitti. Bittik.

Hem de kavga bile etmeden, sessizce bitti içimde.

Kavga etmek istedi, ben haklıyım sen haksızsına gireyim dedi, girme dedim, hiç girme bile, orayı bile geçmişim ben. İnsan niye kavga eder ki, düzeltmek istediği bir şey vardır olmuyordur isyan eder, yardım çığlığı gibidir. O da yok artık içimde. Kendi mükemmelliğinden öyle emin ki ne söylersen söyle almıyor zaten, bir şekilde bütün okları bana çeviriyor. Bu manipülasyonun içinde boğuluyorum yıllardır. Bunu görüp her başımı kaldırmak istediğimde kafama vurdu. Hep kandım ya lan. Bunu sevmek sandım. İşin boktanı o da bunu sevmek sanıyor çünkü bunu görerek büyümüş. Sikerler aşkı!
İki gülüp, birbirimize şefkat gösterecektik, biraz öpüşüp koklaşacaktık amına koyim onu beceremedik.

Kendimi neden başarısız olmuş hissediyorum bunu çözmeye çalışıyorum içimde. Yenilmişim gibi.
Hala kendimde suç arıyor olmam kaçıncı seviye aptallık bilmiyorum.
En son herkesin içinde, çocuklarımızın ve arkadaşlarımızın olduğu masada söylediğim şeye büyük tetiklenip ağza alınmayacak sözlerle, bağıra bağıra masaya vurdu. Herkes şoka girdi, bende ışık görmüş tavşan gibi kaldım. Bu nasıl bir öfke, bu nasıl yetersiz hissetmek kendini? Ama bunu ben yapmadım sana oğlum, bunu annen baban yaptı lan, sende dahil oldun.
Ben güçlü falan değilim amk ben sadece herkesin yapması gereken sorumlulukları yerine getiriyorum, adam beni aşağılamak için, ordan oraya vurmak için sürekli bel altı konuşuyor. Bu öfke bana değil lan! Kendine! Beni rahat bırak artık. Canını acıtmak istediğin kendinsin, ben değilim. Beni rahat bırak artık.. beni bi sal.

istanbul