07 Aralık 2024, Cuma
saat: 00:32


bugün beklenmedik bir şekilde kar yağdı. iki santim yani matah bir şey değil, ama çok hoşuma gitti. Jane geldi, peynir yapma planlarımız vardı ama kahve ve soba başı daha keyifli gelince sallayıp örgü, bahçe, hayvanat vs muhabbeti yaptık. iyi oldu. bütün gün kar hafif hafif devam etti arka planda, demin tavşanlara çıktığımda da hala yağıyordu. ortasına oturasım geldi ama üstüm başım müsait değildi, üşendim. bir dahaki sefere üşenmeyeceğim. kışı bu kadar özlüyorum, sonra tembellik ve/veya gündelik saçmalıklar yüzünden doğru düzgün tadını çıkaramadan bitiyor. bu sene farklı olur diye umuyorum, bakalım.

bu gece -11C diyor hava durumu, bol miktarda odun getirdim içeri sabaha kadar ev çok soğumasın diye. tabii gece sobayı beslemeye kalkarsam, kalkmazsam gene sabah götüm donacak. nasıl bir bünyeyse artık, sabahları üşümek bile güzel geliyor. yazın her şeyinden yoruluyorum, çok fazla renk, ses, börtüböcek vs algı yüklemesi yapıyor, bir de üstüne sıcak gelince pilim bitiyor on dakikada. kış sakin, sessiz, insanın ruhunu dinlendiriyor. ama küresel ısınma sağolsun burada bile kışlar eskisi gibi değil. Noel'de kar görmeyeli yıllar oluyor, ki eskiden uğursuzluk sayılırmış karsız geçmesi.

taşrada oturmanın ilginç yanı 'havadan sudan' muhabbet etmenin esasen önemli olması. hava durumu hayatı %100 etkiliyor, ve modern meteoroloji hede hödösüne rağmen tahmini imkansız. yavaş yavaş ufak nüanslarını öğreniyor insan ister istemez. mesela benim evde sabah oda sıcaklığını ölçmek için termometre yerine kedi skalası var. Limon sobanın kenarındaysa normal. Limon yorganın altındaysa büyük ihtimalle gece soba söndü ve ev soğuk. üstüne bir de Lazanya yatağın üstündeyse ev buz gibi. yün sabahlığım her daim yataktan çıkmadan uzanıp alınabilecek mesafede, yoksa bir türlü kalkamıyorum. buna rağmen kış güzel şey. uzun geceler, yazın olmadığı kadar parlak görünen yıldızlar, üstüme başıma sinen odun ateşi kokusu. yün çoraplar, annemin ördüğü kazaklar (çoğu süper kılıksız ama rahat), ahır kedisinin tüy uzatıp aslan yavrusuna dönmesi, sıcak çorba. kedi-köpeğin alt alta üst üste soba kenarına yığılması, karda rakun, tilki vs izleri takip etmek, sıcak çay, hayatı durdurup herkese zorunlu tatil veren fırtınalar. Svalbard'a filan mı taşınsam diyorum bazen, ama kutup yazı telef eder beni diye tahmin ediyorum. altı ay uyumam herhalde. ama ola ki buradan voltayı almam gerekirse süpermen gibi 'yukarı, daha yukarı!' naraları atarak kuzeyde şöyle üçüncü dünya savaşı çıksa kimsenin bombalamaya zahmet etmeyeceği bir yerlere kaçabilirim. yakışır.

istanbul
hosting