14 Aralık 2024, Cumartesi
saat: 23:16


Mayıs ayının sonuna doğru tıpkı bunun gibi bir Cumartesi akşamıydı. BİR DOKTORA TEZİ PROPOSAL'I BİTİRMİŞTİM. Sanıyorum bibliography ve dipnotları ile yirmi sayfaydı. Şefkatle kucaklıyorum kendimi. Acıya dayanmak için neler yaptım. Bilinçüstü bir dirayetle kendimi eğlendirdim. Şimdi hepsi geride kaldı. Haziran ayının karanlığı...

Az önce de Ekim güncemi okudum. Resmen bir hamur makinasından parça parça çıkmışım. Ne aklımın ne de kalbimin farkında/ kontrolündeymişim. Korkak bir manyak (otistik) tarafından örselenmişim. Bunu anlayamamış, seveceğim diye direnmiş, yerlerde tepinmişim. Seveceğim, bu kez seveceğim! Açılın çok seveceğim!

Güncenin tamamını okuyamadım. İki paragrafı kendimi şefkatle kucaklamam için yetti. O günlere kendimi severek bakıyorum. Valla çok olumlu anlamda değiştim. Bu iki ay "Hermit Mode" dedikleri bir süreçteydim. Kendime yetmeyi hatırladım. Mesai bitimi kedime geldim. R. neydi yarabbim? Nasıl cehennem gibi korkak ve bencil bir adamdı. Halbuki her şey insanlar için! İnsan sevmekten niye korkar ki - günün sonunda bir buçuk ay perişan oluyorsun. Yaşadığın o yüksek anlara değer! Artık sevmekten korkmuyorum. Çok önemli bir level atladım.

Tamam acının kısa sürmesi onu tanımama müsaade etmemesinden ve paylaşımı çok kısıtlı tutmamızdan kaynaklandı. Geriye dönüp bakıyorum. R. hiçbir anlam ifade etmiyor. Kim olduğunu bile bilmiyorum. Öyle korkak bir adamdı ki... Ya beni sevmezlerse diye kendini saklayan... Patolojik bir adamdı. Tabi minnettarım kendisine, şefkatle sevişti benimle. Sonra koltukta sarılarak oturduk. Hep aynı koltuğun üzerinde. Bu kadar, hepsi bundan ibaret...

Evet ben bir tek Mehmet'i sevdim - ve ondan kendimi kurtarmayı başardım. Yıllar sürdü ama başardım. Daha ne isterim.

Geçen ay yaktım o uğursuz şiirleri
Bir gece yarısı defne yapraklarıyla...


İşte Mayıs ayındaki o Cumartesi akşamı olduğu gibi Sayın J. Efendi, az önce yapacak daha iyi bir şeyim olmadığı için büronuzun e-davetine icabet ettim.

Bugün de senin doğum günün. 50. yaşın kutlu olsun! Herzlichen Glückwunsch zum Geburtstag! Koca yürekli şefkatli serseri. Sen de daha dikkatli oynarsın artık. To avoid catching feelings - and ruining marriages with your loving potential :)

Şubat sonu sana söylediğim gibi Sevgili J. (Sevgili Musa tonlaması ile); Her şey insanlar için...

Psikiyatristimin söylediği gibi, içimdeki sevme yeteneğimi kaybetmeyeceğim. Ona da demiştim, "bana ilaç vermenize gerek yok, ben kendimi toparlarım." Yine haklı çıktım. 35 koca senenin kuraklığına rağmen - ısrarla karşılık alamamama ve emotionally constrained veya aşık olmaktan korkan adamlara tekrar tekrar çekilmeme rağmen...

İç huzuru ve hayata umutla bakabilmek güzel şeymiş. Dünyanın nimetlerine hazırım.

saat: 23:36

Özdilek vakasına gelince, yüksek güçler tarafından korunduğumu fark ettim. Tıpkı Antwerp'te o çok yakışıklı çocukla kafam güzelken muhabbete başladığım an gibi. Yükselecektim. Sonra üzerime iki sarhoş çocuk düştü. Buna inanabiliyor musun Sevinç? Bak o da Alman'dı. Ama bir Martin veya J. değildi. Bana şefkat gösteren ama sevişemediğim nadide adamlar.

İnanıyorum ki her şey doğru zamanda doğru insanlar için...

istanbul